+12
part 12
Okeye başladık. Ben Resul eştik. Esra ile de Sadık. Ben ve Sibel Esrayı taşlıyorduk. Atacağımız taşa beraber karar veriyorduk. Sibel taşı atıyordu. Bu arada bende yiyecek birşeyler istedim. Birkaç saat sürdü neredeyse oyunumuz. Biraz da zevkliydi hani. Esranin sinir olduğu çok belliydi. Lan 3 sene sırf bu kıza yandığımdan diğer hiçbir fırsatı değerlendirmek gelmemişti içimden. Ama bana her zamankinden yakın olduğu şu zamanda ben neden uzak duruyordum ki? Belki de biraz da o çeksin istiyordum.
Oyunumuz bitti. Kalktık. Zaten 11 den önce yurtlarimizda olmamız gerekiyordu. Hemen binmedik otobüse. Yürüdük biraz çarşı tarafına doğru. Sibel dibimden hiç ayrılmıyordu. Esra bir o kadar uzaktı. Resulün yanında yürüyordu o da. Resul biraz muallak bir çocuktu ama yanlış bir şey düsünmezdi Esraya karşı.
Esra: siz baya samimisiniz bugün hayırdır?
- kim?
Esra: senle Sibel
- yok canım ne alakası var. ne yaptık ki?
Resul ve Sadık şasırmışlardı. Sibel heyecan yapmıştı herhalde. Aklıma kötü şeyler geliyordu hep. Durdum birden. Sibelin elini tuttum. Sibel çekindi önce.
- neden olmasın?
gülüştük.