evin içinde 3 tane adam vardı. tabiki bunu dısarı cıktıgımda öğrendim. kapıdan cıktıgımda bir tanesi direk karsıma cıkmıstı.ama ondan hızlı olmam hayatımı bir kez daha kurtarmıstı bir tane sağ bacagına sıktım ve yere düşünce koluna bir el daha ateş ettim silahı kullanmaması için.

yavaş adımlarla devam ediyordum. birisi mutlaka bir yere saklanmıs olmalıydı .yanımda olan masanın üstünden bir biblo tarzı birşey aldım.onu attım ileriye dogru.tam beklediğim gibi bir ateş geldi. hemen ona dogrulttum silahımı ve bir el karın bosluguna ateş ettim.
onuda egale ettikten sonra yoluma devam ettim. dıs kapıya yaklastıgımda girişteki masanın üstünde araba anahtarları vardı. kendi arabamın(yani uzunca süre kendimin sandığım arabanın) anahtarını aldm ve dışarı cıktım.

orada 2 kişiyi daha vurmak zorunda kaldım ama birini göğsünün üstüne isabet etti. bilmiyorum ama muhtemelen öldüğünü düşünmekteyim.

ölmemiş olsalar bile büyük patron 18 yasında bir cocugu vurabiliyorsa,onu ellerinden kacıran adamları tabiki öldürecekti. hemen arabama atladım ve oradan hızla uzaklaşmak için gaza bastım.

sinop merkeze gittiğimde bir büfeye girdim ve kontörlü telefonu aldım elime ilk işim tabiki babamı aramaktı. numarayı cevirdim telefon 2 kere caldı ve ses geldi

-alo?
-baba benim.

beni sormak yerine sorduğu soru zaten ona olan kinimi 1241231231katlamıstı

-zarf sende mi?aldılar mı ?
cıldırdım bir anda zivanadan cktım lan.
-ne diyorsun sen.ben canımı kaç kişiyi vurarak kurtardım sen neden bahsediyorsun bana. senin gibi baba olmaz olsun .
-oradan kurtulabileceğini biliyordum zaten dedi.