/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +1
    kapı açıldı. gayet normal görünüyordu deniz, ağlamış birinin ifadesi yoktu yüzünde. hiçbir şey söylemeden kolumdan tutarak içeri aldı beni.

    - teşekkür ederim geldiğin için.
    - önemli değil. ne oldu?
    - göstereceğim.

    salona aldı beni. içerde bir adam daha vardı.
    - aykut, doruk. doruk, aykut. siz takılın ben çay hazırlayıp geliyorum.

    çay? çay nedense ortama pek uygun değildi. çay içilen bir evde bu tip cinayetler işlenmesi nereden baksan saçmaydı aslında... bu absürd düşünceleri kafamdan atarak doruk'a odaklandım. kimdi bu herif?

    - arkadaşı mısınız deniz'in?
    - evet, bir süredir tanışıyoruz.
    - nereden?
    - internetten.

    bu gece bu evde bir şeyler olacağı belliydi.
    - kabalığımı bağışlayın ama beni neden çağırdınız?
    - deniz anlatmadı mı durumu?

    neyi ulan neyi?

    - yoo?
    - öyleyse onun anlatması daha uygun olur.

    hava iyice ağırlaşmıştı artık evde. göğsümü sıkıştırıyorlardı sanki.

    - çaylar geldi. buyrun.

    titreyen elime verdi çayı deniz, imalı imalı bakmayı da ihmal etmedi. deniz, onun gerçek kimliğini bildiğimi biliyor olmalıydı. artık hiçbir şüphem kalmamıştı.

    bugün bu evde birisi ölecekti.
    - şeker alabilir miyim denizciğim?
    - tabi doruk ne demek.

    karşımda kalitesiz bir ilkokul müsameresi oynanıyordu sanki. titreyen ellerimle çayı içemeyeceğimi fark edip yanımdaki sehpaya yerleştirdim bardağı. genzim kurumuştu, konuşmaya çalıştım fakat başaramadım. tüm gücümü toparlayıp,

    - biri bana neler olduğunu anlatacak mı, diyebildim ve koltuğa yığılırcasına yaslandım.

    ikisinin de gözleri bana bakıyordu şaşkınca.

    - bir şey mi oldu aykut?

    bitir artık şu saçma oyunu anlamında sırıttım deniz'e. birbirimizi o kadar iyi tanıyorduk ki...

    - eh madem öyle küçük sırrımızı senle de paylaşabiliriz.
    - öldürecek misiniz beni?

    birbirlerine bakıp ortamın ağırlığına hiç de uymayan bir kahkaha patlattılar.

    - o nasıl söz aykut, ne saçmalıyorsun sen?

    deniz anlamsızca rolüne devam ediyordu.

    - her şeyi biliyorum deniz.
    - güzel, bu bize zaman kazandırır. aykutçuğum doruk'un bizden küçük bir isteği var. sen anlatmak ister misin doruk?

    bardağın dibinde kalan soğumuş çayı bir hamlede içen doruk söze başlamak için boğazını temizledi.

    - aykut lafı çok dolandırmayacağım. sen temiz bir delikanlıya benziyorsun, öncelikle seni de bu işe karıştırdığımız için özür dileriz. fakat deniz senin bunu kaldırabileceğini düşündü.

    neyi ulan neyi? deniz barbie bebek yapmacıklığında bir gülümseme oturtmuştu suratına.

    - beni öldürmeni istiyorum senden.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      hasgibtir
      ···
   tümünü göster