üniversite 4 teyim o zamanlar kardeşim. sınav yok dert yok tasa yok, öyle de bi dönemdeyim o aralar. evim dubleksin üst katıydı, çatı katı, alt kattan duvarla ayırmışlar o yüzden soğuk oluyodu, bende kışın yatağı, kanepeyi, televizyonu, bilgisayarı toplar bi odaya koyardım bu yüzden. doğalgazı da ısıtmıyor diye alt kattaki adamla (dubleks olduğu için) faturalar ortak olduğundan ötürü konuşup kapatmıştım. elektrikli sobayla takılıyodum. her neyse.

bi akşam işte hatun geldi. uzanmışız kanepeye açmışız tv yi, açmışız da elektrikli sobayı mis gibi takılıyoruz öyle. sonra cips kola açıp yüzüklerin efendisi izledik hatunla. inanması güç ama yüzük ve hobbit serisini seven fıstık gibi bi hatuna sahibim beyler.

sonra işte film sonrası yatak maceraları falan derken hatun uyudu. tv yi kapattım, odada elektrikli sobadan gelen o kırmızımsı ışık loşluğu falan derken ulan bu gecenin üstüne bi assassins creed gider dedim.

assassins creed hastasıyımdır ha. black flag oynuyorum o zamanda. her neyse oyuna girdim oynuyorum işte. filmden kalan hafif cips ve ılıklaşmış kola da oyuna ayrı bi zevk katıyo tabi.

o an düşündüm, şöyle bi döndüm odaya baktım. güzel bi gün geçirmişim, akşdıbına da tam öğrenciye yakışır, leziz bi akşam olmuş, hatun yanımda uyumuş, elektrikli soba odayı hafif ısıtmış ama önemli olan kırmızı loş ışık mevzusunu başarıyla yerine getirip geceye renk katmış. kalın güneş perdelerim de dışardan 1 gram sokak lambası ışığı sızdırmıyor içeri, verdiğim parayı haketmişler. üstümde de hafif ince bi hırka, ince yeşil bi eşofman var.

kalktım balkonumda bi sigara yaktım. neden bilmiyorum ama o oda beni öylesine mest etmişti ki anlatamam size. hayatımda daha eğlenceli daha heyecanlı zamanlar, olaylar da geçmişti. ama o akşam bana bi başka gelmişti be.

ama o geceye o güzelliği veren şeyi tekrar belirtmek isterim: o elektrikli sobanın ısıtıp ısıtmamak arasındaki kararsızlığı ama her şeye rağmen uzaktan yüzüne vuran sıcak kırmızı ışıkları.

bu size gibko gelebilecek hikayemden sonra ufak da bir not düşeyim şuraya; aga üniversiteye kapağı at bi, gerisi acayip kolay diyenlerin dıbına koyim, yok öyle bişey. ama hayatınızda en güzel yıllarınız üniversite yıllarınız olacak. öğrenciliğin, öğrenci yurdunun, öğrenci evinin, öğrenci aşkının hatta öğrenci yemeğinin, hatta ve hatta gece öğrenci üşümelerinin tadı çok farklı. bundan emin olabilirsiniz.

buraya kadar okumuş olanın gözlerinden öpüyorum,
hadi selamletle.