-
1.
+1Kasım ayındaydık. Her yere kar yağsa da izmir'e yağmazdı. Ama o an, pencereden bana yansıyan görüntü bu gerçeğe inat öylece duruyordu önümde. Lapa lapa kar yağıyordu. Lafların tam ortasında ise, bir iple pencereye sarkıtılmış yeşil bir zarf vardı. Vücudumdaki tüm tüyler 'duygusallaşma' denen benle alakası olmayan o saçma şeyin etkisi altında saygı duruşuna geçti birden. Tek elimi ağzıma doğru zütürüp, bastırdım. Boşta kalan elimle ise pencereyi açıp, elimi uzattım ve dışarıda yağan karın avuçlarıma dolmasına izin verdim. Sol taraftan vuran güneşe rağmen avuçlarıma dolan sahte karı gülümsemeyle selamlayıp, zarfı çekip ipinden ayırdım usulca. içinden bir kağıt ve anahtar çıktı. Kağıtta "Her doğum gününde, bu kış izmir'e kar yapsın diye dilek diliyorsun değil mi? Geri zekalı. Yağmıyor işte. Salak salak her doğum gününde kar yağmasını dileme. Yukarı çık ve adam akıllı bir dilek dile." yazıyordu. Yazıyı okurken benden habersiz yanaklarımdan süzülen bir damla gözyaşını hırkamın koluna sildim. "Geri zekalılar... " Sağ avcumda sımsıkı tuttuğum anahtarı da alarak kapıya doğru koştum ve Ali'nin kilitlediği kapıyı açtım hemen bir yandan kendi kendime gülüp diğer yandan onlara saydırırken. Koşarak beş kat çıktım ve çatıda beni bekleyen o dört aptalın yanına gittim. Kapıdan içeri girdiğim anda yapay kar spreylerini bana doğru püskürtmeye başladılar. Baştan aşağı yapışkan yapay kar vücuduma yapışarak beni çirkin bir kardan adama çevirdi dakikalar içinde.
başlık yok! burası bom boş!