/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 326.
    +8 -1
    #
    ama susmuştu.
    -evet..? dedim devam etmesi için
    -ali orda ne olursa olsun dön geri olur mu, güçlü dur, ayakta dur ve yıkılma olur mu? dedi
    -yıkılmam. dedim.
    -umarım. dedi ezgi.
    -kendine dikkat et. dedim
    -sen de. dedi ve bindim arabaya.
    soğakın köşesini dönene kadar el salladı ezgi arkamdan.
    hüzünlenmiştim lan binler.
    her ne kadar biraz baskı altında olsam da sevmiştim ben bu kızı.
    değerliydi benim için.
    belki de dostça sevmiştim ama ne farkederdi ki amk, sevmiştim işte.
    doğru kordon'a sürdüm arabayı.
    arabayı çarşı girişine koyup yürüdüm bizim mekana.
    çocuklar sabah temizliği yapıyorlardı.
    bizim mekan da kordon'daki diğer mekanlar gibi nerdeyse 7 gün 24 saat açıktı.
    sabahları cafe akşamları bar havasındaydı.
    ahmet abi'yi aradı gözlerim ama göremedim.
    normalde bazen bu saatlerde burda olur bazen de olmazdı,
    ben olmadığı ana denk gelmiştim.
    bizim çocuklardan birine sordum ahmet abi'yi,
    -daha gelmedi abi. dedi
    dışardaki masalardan birine oturdum,
    telefonu çıkarttım cebimden ve aradım ahmet abi'yi.
    -ahmet abi merhaba. dedim
    -merhaba ali'cim. dedi
    -ahmet abi ben gidiyorum. dedim
    -nereye. dedi ahmet abi şaşırarak.
    -istanbul'a abi, bazı şeyleri çözmem lazım. dedim
    -nasıl yani, ne oldu anlat, çatlatma adamı. dedi
    -dünkü adam abi, o geçmişimden biri, o karanlık biri, dün ölümle tehdit etti beni. dedim biraz da olsa abartarak.
    -vay it, neden söylemedin bana. dedi
    -dün mekandan çıktıktan sonra oldu abi. dedim
    -nasıl yani takip mi etmiş. dedi
    -belki de abi, bilmiyorum. dedim
    -ee napıcaksın şimdi. dedi
    -aradığım cevaplar burda değil abi ait olduğum yerde, istanbul'da. dedim
    -anladım ali, yolun açık olsun, ne zaman dönersin. dedi
    -bilmiyorum abi ama sen benim yerime bul birini, boşa düşme. dedim
    -eyvallah. dedi ahmet abi üzülerek.
    -eyvallah abi görüşürüz. dedim ve telefonu kapattık.
    içerde kalan paramı da isteyememiştim.
    "neyse bakıcaz bi çaresine artık" diyerek ayaklandım.
    -kendinize iyi bakın beyler, bi süre yokum ben, selametle. diye uzaktan garson çocuklarla vedalaşmış arabaya doğru yürüyordum ki aralarından biri geldi "ali abi" diye arkamdan bağırarak.
    -efendim. diyerek döndüm arkamı
    çocuğun elinde bi zarf vardı.
    bu zarf olayı ahmet abi'nin işiydi.
    ahmet abi parayı elden alırken rahat olmamız için zarfa koyar öyle verirdi maaşları.
    bu da benim içerde kalan son maaşımdı.
    ama bi fark vardı, normalde bu kadar kalın olmazdı benim zarfım ama bu sefer bi değişiklik vardı.
    üzerinde "ali" yazan zarfı çocuğun elinden alarak içini açtım.
    içinde belki 30 tane 100'lük vardı.
    bu para benim maaşımdan fazlaydı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster