+12
-3
#
çok garip bir duyguydu lan beyler.
bu iki insanı hem çok iyi tanıyor hem de ilk defa görüyor gibiydim.
kızın derin bakışları da beni onaylar gibiydi.
o da bana şaşkınlıklar içinde bakıyordu.
kitlendik kaldık ikimiz de bir süre.
ama hatun büyük ihtimalle elemanın sevgilisiydi,
"hayatım" diyerek sarılmıştı çocuğun beline.
ama işin garibi eleman da şaşkınlıklar içinde bakıyordu bana.
ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu.
murat'ın nefes alışverişleri yine düzensizleşmeye başlamıştı.
onla ilgilenmek için tam murat'a dönmüştüm ki
-hadi gidelim. diyerek koluma girdi ezgi.
kocaman bir oyunun içinde olduğum çok belliydi.
yanımdakilerin ve kapıdakilerin şaşkınlıkları bunu fazlasıyla ele veriyordu,
ama kimse bir açıklama yapacak gibi durmuyordu.
ben girdim lafa.
-merhaba, biz çağdaş'ın arkadaşlarıyız, bugün onun misafiriyiz de, görüştük kendisiyle, kendisi evde yokmuş ama geleceğimizden haberi var. dedim
cevap vermedi eleman.
sanki ne diyeceğini bilemiyor gibiydi.
hala kolumda bekleyen ezgi deminki teklifini bu sefer daha ısrarcı bi şekilde yineledi.
-ali lütfen gidelim. dedi yalvaran gözlerle.
sinirlenmeye çoktan başlamış olsam da kendimi tutmaya, mevzuyu çözmeye çalışıyordum.
göz ucuyla murat'a baktım.
murat gerçekten kötü görünüyordu.
heyecanlandığı her halinden belliydi.
ama ezgi murat'ın o halini bile giblemedi.
tek derdi o an bizi ordan zütürmekti.
-allah aşkına ne oluyor burda. dedim dayanamayarak.
içerdeki kızıl saçlı hatun 1 adım atarak tam karşımda durdu.