216 içerim. valla kızımdan hep ayrı kaldık yani 14 yaşında çıktı evden, hala da dışarıda. ülkemizi, milletimizi, devletimizi temsil etmekten hiç göremedik. dünya şampiyonası, avrupa şampiyonası, olimpiyatlar.. (seyirciden alkış gelir) ve özellikle olimpiyatlarda, olimpiyatlarda sakat sakat ülkemizi temsil edip ingiliz time dergisine çıkan ülkemizdeki üç kişiden bir tanesidir. bir tanesi mustafa kemal atatürk'tü, bir tanesi turgut özal'dı, bir tanesi de milli atletimiz merve aydın'dır o dergiye çıkan. ülkemizin adını inşallah inşallah rio'da rio'da burdan çıktıktan sonra inşallah halkımızın da desteğiyle o gücü o kuvveti alıp arzu etmiş olduğumuz o altın madalyayı olimpiyatlarda getirmesini ben allah'tan, cenab-ı allah'tan nasip istiyorum ve özellikle merve'me sahip çıksınlar. bu zamana kadar getirmiş olduğu başarılar hep kendi tırnaklarıyla, başardığı şeylerde herkes arkasında oldu, olimpiyatlarda sakatlandığı zaman kendi gücümüzle, kendi irademizle evimizi satarak olimpiyatlara hazırladık, bunu hiç kimse bilmiyor, hiç bir zaman da söylemedim, ilk defa söylüyorum, ben ne gerekiyorsa kızım için her şeyi yapacağım, kardeşi de bir sporcudur, gelecekte ülkemizi milli takımımızı temsil edecektir o ay yıldızlı bayrağımızı, o formayı giydiği zaman, ülkemiz adına çıktığında sadece milli takım adına oynamak değil, orada milli takıma başarı getirmek, ülkemizin istiklal marşını okutmak için her zaman bu türkiye cumhuriyeti var oldukça biz de var olacağız, merve aydın da, her zaman için ülkemize altın madalya getirecektir. eğer bu insanlar, milletimiz, halkımız istiyorsa bunu. bu kadar acun bey. vallahi ben çok, çok doluyum o konuda çünkü ben yetiştirdim. ama kızıma kimse destek olmadı. o yüzden atletizm federasyonundan özellikle istiyorum, özellikle, ceza vererek benim kızımı uluslararası alanda koştu diye cezalandırıyorlar, kesinlikle öyle bir şey değil, doping yapmamış, hiç bir şey yapmamış, benim kızım alnıyla, alnının akıyla çıkıp böyle mücadele etmiştir. onlar kendilerini çok iyi biliyorlardır, daha sonra çıkıp ifade ederler zaten niye böyle bir şey yaptıklarını. bu kadar.