sayılı gün

Sayılı gün çabuk geçer diyorlar sizce ne kadar doğru bilmem ama benim için eziyet dostlarım. Gurbet ellerde hiç bilmediğim insanların yanında, vatan uğruna düştüm yollara. Memleketimden 1400 km öteye geldim. Anamın kardaşlarımın sevgilimin kokusunu bırakıp geldim. Bana abi diyen iki aslan parçasını bırakıp geldim hele o küçük olan yok mu babamın vefatından sonra beni babası gibi gören 5 yaşındaki aslan parçası... işte o aslan parçası deliliğe vurmuş kendini sapıtmış şimdiden yokluğumu hissetmiş. Gittiğimde ağlamış aslan parçası. Bırakıp geldik işte. Özlem denen meret üzerine yazılan şiirlerin üzerimdeki anlamsızlığı bana babamın vefatından sonra ayrı bir anlam katmıştı adeta o yoğun duyguları yaşatmıştı bana. şimdi bir daha anlıyorum bir daha yaşıyorum bu acımasız dünyada bu duyguları. Sayılı gün çabuk geçer pehhh geçmiyor işte. Göz açıp kapayıncaya kadar da bitmiyor. Say say matematik profesörü yapıyor adamı ama geçmiyor. Gurbet ellerde bir itin kurşununa kurban gidersem eğer şehadete ermenin mutluluğundan ziyade arkada gözü yaşlı bir ana ve iki yetim bırakmak koyacak bana. Vay be dünya sen ne acımasızsın derdest dünya. Yazın bir dert kışın bir dert be dünya.