bu partta da bitmedi. 1-2 parta biter.

neyse yarım saat oturduk, sonra tuvalete gitti merve. bende mutfağa gittim miğdem kazınmıştı. kafam karışık oldugundan bütün gün bişey yemedim adam akıllı. tuvalette telefonla konusuyodu merve, gittim dinledim. şimdi gelemem falan diyodu. yakalanmiyim diye daha dinlemedim. o cocukla konustugunu bilmem yeterliydi. babası aradı begümün. aile dostlarından birisi vefat etmis. ama begümün pekte umrunda değildi. geliyoruz hazırlan dedi. gitmemesi lazımdı beyler. giderse mahvolucaktı hayal ettigim intikam, aynı zamanda begümü elde etme şansı. merve bardakları falan mutfaga zütürmeye gitti. sonra cıkıcaktık bizde. begüme, "nolur gitme" dedim. giblememez bi tipi yoktu ama sustu. merveyi beklemeden cıktım. artık hersey begüme kalmıstı. ertesi gün oldugunda. bakkala gitme sırası bendeydı. bakkalda begümü gördüm. onu görünce bi anda heyecandan. "oley be"diye bagırdım. bakkal korktu, napıyosun birader dedi. cok uzun zaman sonra begümü güldürmüştüm. baska bisey dememe gerek yoktu begüme. alıcaklarımı aldım cıktım.
begüm tek basına devam edicekti tatiline. bu arada bi arkadas sabah yürüyüs için cıktıgı sırada merveyle cocugun konustugunu görmüsler, cocuk mervelerin evinin kapısına kadar gitmiş. onada bi ayar çekmemiz lazımdı. ama zaten belli başlı bi planımız vardı