*** // MÜHiM AÇIKLAMA \ ***
- 160. Sayfalarda boncuğa epey giydirdim çünkü verdiği sözleri yerine getirmiyordu.
Lakin mesajlarıma bakarsanız göreceksiniz ki hiç bir zaman boncuğun hikayesinenden şüphe duymadım. Tutamadığı sözleri yüzüne vurdum sadece.
- O günlerde, eğer ben yoğun takvimimde sana yer ayırıyorsam sen de sözünü tutacaksın boncuk demiştim. Evet bunları söylerken çok sinirliydim çünkü hikayeye o kadar adamıştım ki düşüncelerimi, yaptığım tüm işler arkaplanda kaldı ve işimden oldum. Yok artık ebesinin amı diyeceksiniz, lakin bir kere çıkıp bunu boncuğa söylemedim. Sitemim hala boncuğun vakitsiz gidişlerineydi.
- Attığım entrylere baktığınızda göreceğiniz ilk şey şu züt yalayan eğitilmez binleri uyarışım olacak. Evet onların kim olduğunu sizler de çok iyi biliyorsunuz. Bu tip zütverenlerin yapacağı ilk şeyi yaptılar ve batan gemiden önce kaçan fareyi rol aldılar.
- Ben hikayenin 1. sayfasından beri burdayım, bir gün bile çıkıp boncuk seninle konuşmalıyım, boncuk reyizsin adamsın, zütünü yerim. gibi şeyler söylemedim. Lakin bir gün çıkıp boncuğa hak etmediği şeyler söylemedim. Hak ettiklerini söyledim misal erken kaçışları.
- Bugün mutlu zaferimi yaşıyorum o gün benimle birlikte o zütverenlere haykıran bir kaç aklı başında insan ile birlikte, haklı gururumuzu yaşıyoruz. Çünkü bizler bekledik hemde sabırla. Onlar gibi senin en yakınınız abi diyerek sırtından bıçaklamadık. Şimdi sessizler yüzleri yok, olmasın da bi zahmet.
*
Hikaye için sağol boncuk, mutlu ol veya olma gibimde değil lakin güzel hikayeydi. Ha bu Güneş'i bırakıp tekrar Eylül'e dönersen gibime kadar yolun var. Gerçi dedim ya gibimde değil. Hadi eyv.