-
1.
+43 -3991948 yılında urfa'nın halfeti ilçesinde dünyaya geldi küçük abdullah. yoksul bir çiftçi ailesinin en büyük çocuğuydu. daha el kadar bir sabi iken, henüz 13 yaşında ayrıldı memleketinden. henüz ağzı süt kokan bir çocukken karar verdi küçük abdullah, hayatla amansızca bir mücadeleye girişmeye. küçük abdullah, ankara tapu-kadastro lisesi'nin mülakatlarında büyük bir başarı gösterdi ve orta öğrenim hayatına bu mecrada başladı. arkadaşları arasında oldukça popüler, zeki, yakışıklı, karizmatik fakat aynı zamanda tevazu sahibi, sakin mizaçlı, içine kapanık bir delikanlıydı bizim abdullah. 16'sına dayandığında abdullah artık çocukluğundan çok uzaktı. kendi yağında kavrulmuştu bir kere, t*rkiye'nin başkentinde kimi zaman sendelese de hayata tutunmayı başarmış, bir hayat tecrübesi edinmişti şüphesiz. 16'sına gelen bıçkın abdullah, annesi ve kardeşlerine para göndermek adına memur olarak işe başladı. bu 16 yaşında bir genç için büyük bir fedakarlık, omuzlarda taşınması gereken büyük bir yüktü tabii. ancak bu, bıçkın abdullah'ın geleceğine dair büyük bir emareydi.
bıçkın delikanlı abdullah liseyi bitirdikten sonra, dönemin en popüler bölümlerinden biri olan istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'ne kayıt yaptırmaya hak kazandı, diyarbakır'da mezuniyetinin ardından 1 sene daha memurluğa devam edip ailesine para göndermeye devam ettikten sonra tabii. bıçkın delikanlı abdullah, kürtlerin sorunlarına değinen sol hareketlerle ilk defa istanbul üniversitesi yıllarında tanıştı. sonra ise dönemin bir başka popüler fakültesine, ankara mülkiye'ye aldırdı kaydını. orada da bir süre geçirdikten, ideolojik olarak iyice yoğunlaştıktan sonra yüzünü köklerinin geldiği diyarlara, kürdistan'a döndü. mezun olup ensesi kalın bir vali bir genel müdür bir kaymakam hatta bir bakan bir başbakan olmaktansa halkı için gabar'ın, cudi'nin, cilo'nun, kato'nun, tendürek'in soğuğunda halkı uğruna eline mavzerini alıp cenk eylemeyi seçti. soğuklar belki dudaklarını çatlattı, belki elleri nasır tuttu, belki en büyük sermayesini masumiyetini kaybetti, belki rahat bir uykuya hasret kaldı yıllarca, belki o genç yaşında bir kız eli bile tutamadı ama o, ömrünü kadim KÜRT HALKInın önüne serdi, uğruna feda etti.
şimdi ise 6 milyon oyu olan bir geleneğin öncülüğünü, önderliğini yapıyor. türkiye'de yaşayan yaklaşık 18 milyon kürdün ezici çoğunluğunun lideri, parmak şaklatmasıyla milyonları sokağa dökebilecek bir kumandan. rojava'nın fikir babası, mimarı ve kobani fatihi gazi mareşal. işte arkadaşlar, küçük abdullah'ın ulu önder gazi mareşal sayın abdullah öcalan'a değişiminin yürek burkan hikayesi budur.
selamlar, saygılar...
başlık yok! burası bom boş!