hatırlıyon mu köşedeki otoparkın yanında kullanılmayan bir bina vardı. ağzına boşalmıştım, sen de iggghh bööghhh yapıp tükürmüştün hep. bana "yapamam amaa" demiştin. sen ne huurymuşun; daha 2 hafta geçmeden döllerden bir damla bile bırakmamaya başlamıştın... Arada ben de özlüyorum ve hep anıyorum seni; senin çabuk öğrenme kabiliyetini...
bir de mahallenin alt tarafındaki sağlık ocağının yanında terk edilmiş bir ambulans vardı. onu da hatırlıyon değil mi. kışın soğuğunda içeri atlamıştık; seni dizlerinin üstünde zütten gibip kalçalarına attırmıştım... ısınayım diye tüm dölleri kalçalarına sürüp; "zütüm sıcak oldu mu soğuk vız gelir" demiştin.
Ne günlerdi be ! Seni şöyle bir eve atamadan köşe bucak yerlerde haşat ederdim. ben de özlüyorum o günleri... Şimdi tek başıma şehrin göbeğinde 2+1 kombili, cihangir'den deniz gören evim var ! Ne hatunlar geldi bu sıcak odaya ama o "köşe bucak" yakalanma korkusu eşliğinde hızlı hızlı çakışlarımı özlüyorum...
özlüyorum da elden birşey gelmiyor işte ! Keşke o kasap Ramazan'a vermeseydin. Keşke o virüsü kapmasaydın... sana daha çok çakardım ama işte başına bir felaket geldi. Biz vururken iyiydi ama hayat vurunca böyle oluyor güzelim...
Kendine iyi bak. paraya falan sıkışırsan özelden mesaj at...