1. 326.
    0
    arkılarını ilk duyduğumda ilkokul 4'e gidiyordum ve duyduğum şarkılar da pek çok kişi de olduğu gibi nothing else matters ve one'dı. zaten o şarkıları dinledikten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmamıştı, o sıralar başka şarkılar dinlesem de aklımın bi köşesinde hep bu şarkılar vardı. daha sonra elime geçen metallica platinum cd sinde ve kuzenimden aldığım metallica cd sinde ise diğer şarkıları dinlemiştim ve iyiden iyiye alışmıştım - st. anger'a alışamamıştım ama *- ingilizce bilmememe rağmen hep metallica daha çekici gelmişti - daha sonra ingilizceyi öğrendiğimde ise artık sözlerini de anlıyordum ve daha çok seviyordum -, interneti artık saçma şeylerde kullanmaktan, vakit öldürmekten ziyade metallica ile ilgili şeyleri takip etmekte kullanıyordum - kullanmaya çalışıyordum - tv de metallica çıktığı zaman dikkat kesiliyor, sesi açtırıyordum, dergilerde haberleri çıktığı zaman hemen gidip alıyordum, bütün dökümanlarını toplamaya çalışıyordum, şarkıların hikayelerini ve özelliklerini öğreniyordum, insanlar nasıl dinliyorsun bu gürültülü müziği dediğinde dinliyorum işte diyordum, bi açıklaması yoktu ama bi çekim kuvveti vardı sürekli dinlememe neden olan, çok sevdiğim ve beni kendine bağlayan bir neden. james hetfield gitar çalamıyor, arkada onun yerine başkası çalıyor o rol yapıyor dediklerinde çok saçma geliyordu " işte çalıyor ya " diyordum ve nerede james hetfield'ı görsem hayran hayran izliyordum, gitara hevesim olmamasına ve çok sevmememe karşın hep kirk hammett gibi gitar çalmayı istiyordum ve içimden "vay be ne güzel çalıyor diyordum", davul çalmayı çok istememe rağmen eve davul aldıramadığım için çalamamıştım ama hep lars ulrich gibi davul çalmayı istiyordum, şarkılarda air drummer yapıyordum, kliplerini izlediğimde hep jason gibi kendinden geçerek headbang yapmayı ve uzun saçlı olmayı istiyordum. ve cliff burton'a sırf orion gibi bir parça yaptığı için bile saygı duymayı öğrendim o yaşta, ve herkes gibi bende "acaba yaşasaydı nasıl olurdu ? " sorusunu sordum kendime sürekli. dave mustaine'i ise açıkçası pek sevmedim ama sırf the four horsemen şarkısında büyük emeği geçtiği için her zaman saygı duydum, tabii daha sonraları megadeth şarkılarını dinleyince saygım daha da arttı *, aralarındaki sorunda hep metallica'yı haklı gördüm, mustaine'i hep oyundan atılmış ama oyuna geri dönmek isteyen çocuklar gibi gördüm - ki yanılmamışım bunu da some kind of monster belgeselinde öğrendim - . her ne kadar daha sonraları çok sağlam gruplar dinlesem de * metallica'nın yeri hep ayrı olmuştu, benim için diğer gruplar bir yana metallica bir yanaydı her zaman, internetten belgesellerini indiriyordum, yine internetten konser videolarını ve diğer videolarını izliyordum ve indiriyordum, dergilerden posterlerini topluyordum, hoşlandığım bir kızla konuştuğum zaman metallica dinleyip dinlemediğini öğrenmeye çalışıyordum, benim için kriter oydu çünkü, o kadar hayatımın merkezine koymuştum metallica'yı. sanki dinlemiyorsa anlaşamayacakmışız gibi geliyordu **, 99'daki konserde küçüktüm gidememiştim ama 2008 deki konseri kaçırmam imkansızdı hayatımın grubu geliyordu çünkü, dedikodular dönmeye başlayıp kesinleşene kadar sürekli internet sitelerinden acaba bugün eklendi mi diye bakıyordum, konser kesinleşip biletler çıktığı gün ise ilk alanlardan olmuştum, konser tarihi bir türlü gelmiyordu, ama geldiğinde ise tatilimi yarıda kesip 12 saatlik bi otobüs yolculuğu sonucu hiç bir yorgunluk dinlemeden bir kaç saatlik uykuyla stadyuma gitmiştim, ama bu sefer de saatler bir türlü geçmiyordu sonunda akşam olduğunda ve ecstasy of gold çalmaya başladığında ise artık rüyada gibiydim, konser bittiğinde hayatımın en güzel gününü yaşadığımdan şüphem yoktu, ama tadı damağımda kalmıştı. 2009 ve 2010 avrupa turnesi açıklanmaya başladığında yine sürekli internet sitelerine giriyordum acaba istanbul eklenir mi diye, 2010 da festival için geleceklerini öğrendiğimde ise metallica'yı bir kez daha canlı dinleyeceğim için havalara uçuyordum, hayatımın grubu geliyordu çünkü. ve hala metallica'nın şarkılarındaki duyguyu başka şarkılarda bulamıyorum, onları farklı kılan bir şey var çünkü. sırf bana bu duyguları yaşatması bile benim için metallica'nın dünyanın en iyi grubu olmasına yeterlidir, umarım hayatımın geri kalanında da bu düşüncem hiç değişmez. ve her ne kadar dünyanın en iyileri olmadığını bilsem de james hetfield en iyi vokalist, kirk hammett en iyi gitarist ; lars ulrich ise en iyi davulcudur benim gözümde.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster