/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +1
    kameraları kurduk. düğünün başlamasına az kalmıştı. yavaş yavaş salon dolmaya başladı. yüzler tanıdık geliyordu. daha önce birçoğunu mahallede görmüştüm fakat tanışmıyorduk. yine de ortalıkta fazla dolanmamaya karar verdim. beni tanıyan olursa eve geri zütürecekti. düğün başlamıştı. halay pasta derken bende epey yorulmuştum. bi ara nefes almaya dışarı çıktım. düğün salonunun önüne bir araba yaklaştı. tanıdık bir arabaydı bu. bi ara her gün bu arabayla okula gider gelirdim. gamze ve ailesi de gelmişti düğüne. hemen içeri koştum. beni görürse anneme haber verirdi. fotoğrafçı abinin arkasına kamufle oldum. bi yandan gamzeyi arıyor bir yandan da işi öğreniyormuş gibi yapıyordum. düğünün bitmesine az kalmıştı. gamzeyi hiç görmedim salonda. fotoğrafçı abiyle muhabbete dalmıştım. bi anda arkadan biri berkay diyerek omuzuma dokundu. gamzeydi bu.
    "konuşabilir miyiz?". fotoğrafçı abiye baktım. kafasını salladı. salon çok gürültülü dışarı çıkalım dedim.
    - bizi görünce niye içeri koştun?
    - şey ııı..
    - bugün parkta otururken yanımıza kuzenin geldi. evden kaçmışsın her yerde seni arıyorlar.
    - artık o eve dönemem gamze
    - kuzenin az çok anlattı olanları daha sonra tekrar uzun uzun konuşuruz. şimdi nerde kalıcaksın?
    - bilmiyorum.
    - düğünden sonra bizim evin önüne gel sana camdan battaniye yiyecek bişeyler ve kazan dairesinin anahtarını atarım. fakat sabah erken kalkıp çıkman lazım ordan. kapıcıya yakalanmak istemiyorsan tabi.
    - tamam fotoğrafçı abiden ayrılır ayrılmaz sizin evin önüne gelicem
    - ( yanağıma bi öpücük kondurarak ) tamam dikkat et
    sonunda düğün bitmişti. kameraları topladık. fotoğrafçı abiye burdan eve daha yakın olduğumu söyledim. oda elime biraz para sıkıştırıp çok dalgınsın böyle devam etme dedi. hemen gamzelerin evine yol aldım. biraz bekledikten sonra gamze dışarı çıktı. bir poşet içinde pijama yiyecek battaniye el feneri ve kazan dairesinin anahtarını attı. birisi duyar diye hiç konuşmadık. kazan dairesinin kapısını açtım. içerisi çok karanlıktı. pijamaları giymek istemedim çok yorgundum. yatıcak yer olarak kazan dairesinin en köşesini seçmiştim. kapıcı gelse bile buraya bakmaz diye düşünüyordum. battaniyeyi serip uyumaya başladım. birden kazan dairesinin kapısı açıldı. bu saatte kim gelmişti?
    ···
   tümünü göster