/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 326.
    +2
    Uyandığımda saat öğleden sonra 3 ü gösteriyordu.
    Yatağımda doğruldum. Boş boş bakıyordum duvarlara. Mal gibiydim. Babamın benim hakkımda söylediklerinin doğru olduğunu anladım şimdi.
    Ben işe yaramaz 5 kuruş etmez adamın biriyim diye düşündüm..

    O günden sonra herşey eskiye döndü.. Yine hergün akşam beraberdik. Erdem her gün iş çıkışı bize uğrayıp beni alıyordu. He an yanımdaydı bütün arkadaşlarım.
    Yalnız bırakmadılar hiç.
    Diğer yakın arkadaşım Melih her gün iş çıkışı arabasıyla 25-30 km yol alıp bana geliyor o da aramıza katılıyordu.
    Bir gün olsun yalnız bırakmadılar..
    Hakan, Orduda çalıştığı işten ayrılmış tekrar Ankaraya dönmeyi düşünüyormuş. Erdem olan biten herşeyi anlatmış Hakana.. Erdem anlatınca Hakan durmamış. Çıkmış yola. O da geldi aramıza.
    Ben sana demedim mi kardeşim kaptırma kendini demedim mi dedi Hakan.

    Ben bu kötü günlerimi atlattıysam eğer hepsini bu arkadaşlarıma borçluyum. Onların sayesinde toparladım kendimi.

    (Burası çok önemli)

    Hiç unutmuyorum Ayrıldığımız günden itibaren tam 6 gün geçmişti.
    Pazar günüydü. Saat öğleden önce 10 sıraları..
    Evdeydim..

    Telefonum çaldı. Arayan Özlem. Daha öncede belirttiğim gibi Özlem Burcunun en yakın arkadaşı sırdaşıydı.
    Açtım telefonu.

    -Efendim
    -Merhaba Müzisyen. Nasılsın? iyi misin biraz?

    Daha yeni mi aklına geliyorum demek geldi içimden ama gururuma yedirip diyemedim..

    -Merhaba Özlem. iyiyim iyi.. Sen nasılsın.
    -Beni boşver. Sen iyisin değil mi? Takmıyorsun değil mi kafanı?
    -iyiyim ben Özlem. Taksam nereye kadar takacam. Oldu bitti işte..
    -Aslında seni 3-4 haftadan beri aramayı düşünüyordum ama bir türlü karar veremedim. Bugün cesaret buldum kendimde aramaya karar verdim.
    Bak müzisyen. Bu kız senin tırnağın kadar olamaz. Onun için sakın ha sakın gram üzülme.
    -Ne diyorsun Özlem açık konuş dedim.
    -Sana şöyle anlatayım. Burcu seni aldattı. 3 hafta önce birisiyle görüşmeye başladı gözümüzün önünde. Bi çocuk gelmiş Burcu kasadayken numarasını yazıp vermiş. Bu da aramış. Konuşmaya başlamışlar. Görüşmüşler. Sonra bana anlattı.
    Ben yanlış yaptığını söyledim. Sevmiyorsan ayrıl dedim. Bunu ona yapmaya hakkın yok dedim. Hepimizin gözleri önünde görüştü o çocukla. Hepimiz dil döktük. Yalvardık. Sevmiyorsan ayrıl dedik. Şu an kararsızım dedi. Karar veremedim, en yakın zamanda kararımı vereceğim dedi.
    Size apar topar yüzük takmamızın nedenini sorgulamadın mı hiç?
    Burcu yanlış yapıyordu. Çiğdem, Gülay, Ben böyle bir karar aldık. Seni aldatmaya başladığından beri Burcuya soğuk duruyoruz. Ona soğuk durduğumuzu yüzük takarken de farketmeliydin.. dedi
    Sabrettim sabrettim. Yakın arkadaşım diye yanlışını ortaya çıkarmayım dedim. Ama dün akşam iş çıkışı biz servise bindik Burcu servise gelmedi. Servisin camından gördüm. O çocuk marketin önüne gelmişti. Burcu çocuğun yanına gitti. Öpüştüklerini gördüm. Her akşam iş çıkışı Burcuyu evine bırakıyordu. Bunu gözümüzün önünde utanmadan yaptı.
    Dün akşam o sahneyi gördükten sonra gece gözüme uyku girmedi.. Tüm bunları sana anlatmayı boynumun borcu bildim. Bugün sana anlatmaya karar verdim.. dedi

    -Neler diyorsun Özlem sen. Ne dediğinin farkında mısın ? dedim..
    -Ne dediğimin gayet farkındayım.. Bak sana şuradan anlatayım diyerek tekrar söze başladı
    -Hani bir keresinde kurban bayramında Burcu size el öpmeye gelecekti, sabah erkenden gelecekti biraz geç geldi.. Hatırladın mı? dedi.
    -Evet hatırladım.. dedim
    -işte o gün aslında Burcuyla birlikte ben de otobüsle Ankaraya geldim. Ben teyzemlere gidiyordum. O da bana erkenden Kızılayda eski bir sevgilisiyle buluşacağını söyledi. Defalarca söyledim yanlış yaptığını..
    Boşuna günahını alma ayıptır günahtır dedim. Bunda ayıp bir şey yok. Alt tarafı bi çay içeceğiz dedi. Dinlemedi. Çok yalvardım. O günden beri bunu sır olarak sakladım. Ta ki 3 hafta önce seni başka biriyle aldatmaya başladı. O zamandan beri kin besledik hepimiz ona. Dün akşam o gördüğüm buluşmalarından sonra tutamadım kendimi..
    O yüzden sakın bu kız için üzülme. O senin tırnağın olamaz, seni daha çok arar. Başını taşlara vurur. Sen herşeyin en iyisine layıksın.. dedi

    Ben ikinci kez büyük bir şok yaşıyordum. Konuşacak, diyecek hiçbir şey bulamadım. En yakın arkadaşı, tek dostu, Burcunun yaptığı bütün haltları şimdi bana anlatıyordu.
    inanasım gelmedi. Ama beni 3 yıl oyalayıp, evlilik umutlarıyla bekletip, benden durduk yere sebepsiz yere ayrılan bir kızdan herşey beklenirdi.
    Demek ki Kurban Bayramında erkenden Ankaraya gelip eski sevgilisiyle buluşmuş, sonra utanmadan yüzsüzce bizim evimize gelmiş, annemin babamın tertemiz yüzünü öpmüştü pis dudaklarıyla, pis elleriyle..

    -Teşekkür ederim Özlem.. dedim..
    -Hakkını helal et. Allaha emanet ol. Sen her zaman herşeyin en iyisine layıksın. Biz hepimiz senin hakkında böyle düşünüyoruz dedi.
    -Benden yana hakkım helal olsun dedim..

    Vedalaştık kapattık telefonu..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster