-
226.
+3Bölüm 4/5Tümünü Göster
Juli, dudaklarını Mike’ın dudaklarından ayırdı ve hemen pantolonuna doğru uzandı. Kemerini açmaya çalıştığı esnada, ben de Mike’ın pantolonunda, bacağına doğru uzanan kabarıklığı farkettim. Gördüğüm şey gerçekten inanılmazdı. Kabarıklık, bacağı boyunca uzanıyor, neredeyse dizine gelmeden bir süre önce bitiyordu. Daha önce banyodan çıktığında kalkmamış haliyle gördüğüm bu yarak, sertleşmiş haliyle gerçekten kocamandı.
Juli’nin dudaklarından ayrılan Mike, bana dönerek öpmeye başladı. Hem dudaklarımı hem de boynumu, sakin ama iştahlı bir şekilde öpüyordu. Ben de göz ucumla Juli’yi takip ediyodum. Mike’ın kemerini ve düğmesini açmış, indirdiği fermuarının arasından elini içeri sokuyordu. Gördüğüm kabarıklığın o fermuar açıklığından dışarı çıkma ihtimali zaten yoktu. Bir süre Juli’nin eli, Mike’ın pantolonunun içinde, yarağının üzerinde gezindi. Birden Mike ani bir hareketle yerinden kıpırdanarak pantolonun biraz aşağı indirdi ve hemen ardından da Juli, içeride tuttuğu o muhteşem şeyi dışarı çıkardı...
Gördüğüm manzara inanılmazdı. Rengiyle, şekliyle, boyutuyla resmen büyülemişti beni. Boyu, en az odamdaki dildo kadardı, o kesin. Kalınlık olarak ise belki birazcık daha ince ama yine de kocaman görünüyordu gözüme. Gerçek bir yarak olarak, bu kadar büyüğünü canlı olarak ilk kez görüyordum. Rengi, vücuduna göre daha koyu renkliydi. Herhangi bir kıvrım veya kavis yoktu, dümdüz, adeta bir demir kazık gibi duruyordu. Alt kısımlarına doğru, pürüzsüz dokusunun üstünde damarları kabarmış bir şekilde görülebiliyordu. gibinin başı, kısmen sünnetsiz derinin altındaydı ilk başta ama Juli elinin ilk hareketiyle, aşağıya doğru sıvazladığı anda başı da tamamen ortaya çıktı. Öne doğru uzanan, yağmur damlası şeklinde, ucunda hafif bir ıslaklıkla biraç santim önümde duruyordu hayalini kurduğum o ihtişamlı yarak.
Juli birden öne eğilerek Mike’ın gibini ağzına almaya başladı. Bir eliyle gibinin dibinden tutmuş, bir yandan da sadece başını ağzına alır bir şekilde yalıyordu. Bense bir yandan Mike’le deli gibi öpüşüyordum. Eliyle amıma daha rahat ulaşabilmesi için bacaklarımı iyice ayırdım. Mike öbür elini t-shirt’ümden içeri sokmuş göğüslerimle oynamaya, onları sıkmaya başlamıştı. Ben Mike’ın dudaklarımdan ayrıldığı her anı fırsat bilerek, kafamı yana eğip Juli’nin o muhteşem gible neler yaptığına bakmaya çalışıyordum. Şimdi, gibin başından biraz daha fazlası Juli’nin ağzına girip çıkıyordu. Juli kafasını her yukarı kaldırdığında, ağzındaki ıslaklığın gibi neresine kadar ıslattığını görebiliyordum.
Birden, Juli kafasını kaldırıp “aaahhh, biraz nefes almam lazım” diyerek kendini geriye attı koltuğun üstünde. Bu inanılmazdı, Mike’ın gibinin sadece çok az bir kısmını ağzına almış olmasına rağmen nefessiz kaldığını düşünüyordu. Oysa ben çok daha fazlasını, hatta zorlarsam tamdıbını bile alabilirdim o koca gibi ağzıma. Deepthroath konusunda oldukça tecrübeliyim ve bundan hem kendim çok zevk alıyorum, hem de erkeklerin buna bayıldığını biliyorum. Bir gibin ağzımı aşıp, boğazımdan aşağıya kaydığını hissetmek beni çok tahrik ediyor. Juli’nin ise sadece bu muhteşem gibin sadece ilk bikaç santimini ağzına alabilmesine şaşırmıştım doğrusu. Eğer Mike, bugüne kadar Juli’nin yaptığı oral ciksten memnun kalmışsa, birazdan benim ona yapacaklarım gerçekten aklını başından alabilirdi.
Ben üstümdeki t-shirt’ten artık sıkılmaya başlamıştım. Koltukta hafifçe doğrularak t-shirt’ümü çıkarttım ve koltuğun üstünde dizlerimin üstünde duruyordum. Göğüslerim Mike’ın kafasının hizasındaydı. Hiç vakit kaybetmeden onları yalamaya ve öpmeye başladı. Bir yandan da eli halen amımın üstündeydi ama henüz parmağını sokmaya yeltenmemişti. Sadece üstten okşayarak oynuyordu amımla. Juli, uzandığı koltuktan doğrularak Mike’ın gibini tuttu ve “tadına bakmak ister misin sen de” dedi bana. işte nihayet sıra bana gelmişti ve tüm hünerimi gösterebilecektim şimdi.
başlık yok! burası bom boş!