En kral Atatürkçü sizlersiniz be aslanım!
Benden yaşça çok büyüksünüz, o siyah takım elbiselerinizin içinde yakanızın sağ tarafında bi Atatürk rozeti başınızda bi fötr şapka elinizde baston, sokaklarda kral benim dercesine gezersiniz. Bizlere'de sizin daha yaşınız başınız kaç ne bilir, ne konuşursunuz ibaresini fütursuzca yapıştırıverirsiniz. Amenna falan diyeceğimizi'de düşünürsünüz ama o iş o kadar kolay değil be bey amca! siz başınızda fötr şapkayla birahanelerde gününüzü, gün ederken bizler, 12,13 yaşlarında Atanın bize emanet ettiği Cumhuriyeti iç ve dış zatı-muhterem şerefsizlerden, emperyalizmin, faşizmin ve daha bir çok ideolojik öngörünün, önüne geçmek için, yağmur, çamur, kar dinlemeksizin ailelerimizin tepkisini hiçe sayarak, polislik, karakolluk, mahkemelik oluruz demeksizin, Atamın bize miras bıraktığı kimi zaman yalanlanan ama bize göre son derece muteber ve bizatihi onun mirası olarak gördüğümüz bursa nutkundan yola çıkarak durmadan, usanmadan bütün variyetimizi Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarları uğruna harcamaya gönül verdik. Muhtelif cevaplarınız vardır belki bey amca ama bizi zerre bağlamaz. Sistemin kölesi olup, en kral işlerde çalışıp, en kral maaşları aldınız, emekli olup fötr şapkanızla sokaklarda hunharca koyun güder gibi insan gütmeye çalıştınız! O da yetmedi, biz çalışan, üreten, emek veren, fırsat yaratan, yaşıtlarımız gibi sağda, solda gününü gün etmekle uğraşmayan, okuyan, araştıran fikir sahibi olan gençleri hiçe saydınız. Niye? kendi çıkarlarınız ve menfaatleriniz ideolojik görüşlerinizin önüne geçmedimi şimdi? Yaptığınız iş yapacağınız işle ne kadar iç, içe sizce bu durumda bi çelişki yokmu? Şimdi çıkarın o sol yakanıza, asılı vaziyette göğsünüzü gere, gere taşıdığınız Atatürk rozetini ve bir düşünün. Bu işler gazetelerin 3. sayfalarında ki cinayetlere bakıp ah etmeye benziyormuymuş?
Bizler bir an olsun canımızı düşünmedik, kimi zaman joplarla dövüldük, hakkımızı aradık sistemin kahpeleştirdiği yargıçlar tarafından yargılandık, kimi zaman biber gazı yedik, tomalar üstümüze, üstümüze tayzik yerine asitli sular sıktı! pilastik mermiler gözümüzün önünde bi sağa bi sola havai fişek gösterisi yaptı, arkadaşlarımızı kaybettik, sevdiklerimizi kaybettik, yine de bir an olsun arkamıza dönüp hata mı yapıyoruz acaba diye düşünmedik. Ve düşünmeyeceğiz'de! bizler ceketimizin sağ yakasında Atatürk rozeti taşıyorsak bunu sonuna kadar hak ediyoruz. O rozetin nasıl takıldığının, takmak için ne kadar fedakarlıklar verildiğinin, verdiğimizin ve vereceğimizin'de farkındayız. Bizler sizler gibi, anldıbını bilmediğimiz işlerin peşinde koşmuyoruz. Bize 'kominist, anarşist,' damgasını vuruyorsunuz. Vurun gocunmuyoruz. Komünizmin, anarşizmin gerçek manasını biliyoruz. Sizler gibi cahil değiliz. Boşuna okuyanlardan'da değiliz. Şimdi sen söyle fötr şapkalı amca, bizlermiyiz gerçek Atatürkçü sizlermi!?