dün yürüyüşte olanlar bilirler. sultanahmet meydanından ayasofyaya kadar geniş bir kitle slogan atarak yürüdüler. ben de aralarındaydım. sultanahmet meydanından ayasofyaya kadar olan yolda birçok çekik gözlü vardı ve hiçbirine bir sözlü saldırı dahi olmadı. hatta herkes emin olsun, elinde doğu türkistan bayrağı olan çekik gözlü bile vardı aramızda ve kendisi türk veya japon değildi. isteyene fotoğrafını yarın atarım. ayasofya meydanına ulaştıktan sonra istanbul ülkü ocakları başkanı konuşma yapmak için seçim otobüsünün üstüne çıktı. konuşması biterken uygur türkü bir kadına mikrofonu uzattı ve tam o sırada 3-4 tane polis koşarak otobüsün arkasına gitti. ama müdahale etmek için değil, öylesine. bilenler bilir, ülkücüler paranoyaktır. ocak reisi koşarak tuvalete gitse onun arkasından bütün ocak "kavga var galiba" diye koşar. işte bu polislerin koştuğunu gören birkaç ülkücü de polislerin arkasından koştu, bu koşan ülkücüleri gören diğerleri de olay var zannederek onların arkasından koştu. ben de gittim. ama gittiğimizde hiçbir olay yoktu. ülkü ocaklarına gidiyorum, türkçüyüm ve mhp'li değilim. ama basının yaptığı tamamen mhp'ye iftira atmaktır. milliyetçi hareketi istedikleri gibi kontrol edemedikleri için mhp'ye şerefsizce leke sürülmeye çalışılıyor. halk da bu oyuna geliyor. ama unutmayın; köpeğin duası kabul olsa gökten kemik yağar.