bizim murat gelmiş karşıda arabada beni bekliyodu tabi başına konduracağım talih kuşundan haberi yok gözleri kocaman olmuş uykusuzluktan yataktan kalmış da gelmiş belli. o günden sonra hep nolur nolmaz diye saçlar yapılı gömlek pantolon geldi hep bin çoğu kez de boşuna değildi adamın hazırlıkları

karının arabası geldi ben direk şefin yanına gittim dedim abi arkadaş geldi benı almaya sabah işe gidecekmiş ben kaçayım dedim okeyi aldık ordan da. karılarla da zaten ben konuşmuştum az ilerde bekleyeceklerdi bizi. muratın hala bişeyden haberi yk tabi niye takip edioz bunları diyo. selektör yap selektör dedim bizimkine durdurduk arabayı indim ben gittim hatunun yanına ee dedim nereye gidiyoruz. çorba içelim canım dedi bu dedim ben çorbayı senin elinden içmessem saymam bana sen yapıcaksın çorabayı. ama dedi ben bu kafayla nası yapıcaaağğm. merak etme dedim bu kafanla da yapacak şeyler biliyorum hatta çorba faslını geçelim direk o kısma atayalım ne dersiniz dedim. bunlar da oluru verince karıların evine doğru yola çıktık. murat tabi hala nolduğunu anlamış değil "la gardaş sölesene, la gardaş sölesene" diip duruyo. neyse eve vardık beyler triplex ev amk havuzlu mavuzlu. murat dedim şu arabayı kullanan bende diğer ikisine naparsan yap bu kıyağımı da unutma giberler.
eve girdik beyler murata pasladığım karılardan biri direk gitti yattı biz kaldık 4 kişi ben artık nası yayılmışım amk elim bi yerde bacaklar bi yerde uyku bastı amk resmen rahat yeri görünce. benim hatun viski doldurdu içtik birer tane sonra geldi bu yanıma kulağıma eğildi
-yukarıda çok garip sesler duyuyorum da bi gelip bakar mısııan
zaten kulağıma girmiş nefesi deli etmeye yeterken ses tonu da tuzu biberi olmuştu. karı işini çok iyi biiyodu birader.
gel bakım dedım sen benle tuttum elinden bunun sakın bırakma elimi yoksa kaparlar yukarda ona göre dedim. sıkı sıkı tuttu bu elimi çıktık üst kata yatak odasına.