-
51.
+7...
Kız acayip güzeldi ama dönüp bakmadı hatta beni görmeye tenezzül bile etmedi lan. Üzerimde liseli kıyafetlerim vardı. Gerçekten güzeldi kız be. Eve doğru giderken aklım hala o kapıda karşılaştığımız kızdaydı. Normalde hiç umursamazdım ama bir şekilde hafızamda kendine yer edinmişti o kızın silüeti.
Dersler taktan taktan gidiyordu tabi dinleyen yok. Hangi akla hizmet sayısalı seçtiğimi de hiç bilmiyorum. Bizim zamanımızda sayısalda başarısız olsan bile eşit ağırlık ve sözelciler aptal olarak görülürdü. O yüzden sayısal kalabalık olurdu hep. Zaten sözel züt büyütmek için birebirdi. Ama az talep olunca açılmamıştı o sene.
Ertesi sabah kendimi biraz daha elit hissettiğimden midir nedir, üzerimde deri montla gitmiştim okula. Zaten herkes örgü hırka giyiyordu, kekolarsa blazer armalı takım elbise üstü gibi alakasız renk tonlarına sahip ceketlerle geliyorlardı. Ben spor giyinenlerdendim. Hayatımda hiç iskarpin tarzı bir ayakkabı giymemiştim o zamana kadar.
Sırasıyla saç sakal üniforma kontrolü yapılırken o sene okula gelmiş olan hiç sevmediğim ve sevmeyeceğim huur çocuğu bir hoca, adını degistiriyorum çok cins bir adı var illa tanıyan çıkar aq. Adı sebastian olsun. Bu çok uzun oldu amk. Sebo olsun. Bu gavat pertevniyal lisesinden gelmişti. Oğlu bizim şehirde üniversiteyi kazanmış o yüzden bize bela olmuş. Oğlunun dıbına koyim senin.
Beni kenara çekip herkesin içinde top sakal olarak nitelendiremeyeceğiniz bir uzunluk ve sıklıktaki tüy demetini çekmeye başladı. Sakalın uzunluğu ve tipi La vie d'Adèle diye Türkçe çevirisi Mavi En Sıcak Renktir adında bir film var izleyen olmuştur illaki. Orada Adèle'in hoşlandığını sandığı bir oğlan var. Çakışıyorlar. Oglan buna zalım saplıyor. Aynı o gavadın sakalı gibiydi ama tipim çok şükür öyle değildi. Sıfatını gibtiğim. Bir de demeden geçemeyeceğim. Bunlar buluşuyorlar ne diyelim derken kız Yunan döneri yiyelim diyor. Bildiğimiz hatay dürümü yiyorlar amk. Çok sinirlenmiştim huur çocuğu Y*nanlar.
...
başlık yok! burası bom boş!