Selamlar beyler. Ben Alinin babası Mehmet.

Yavşak bir yere kadar doğru gitmiş sonra hayaliyle kurgulamış hikayeyi. Öncelikle biz hiç bir zaman audiye binmedik dıbınakoyim. Fabrikanın birinde işçiyim ben bu binte evden okula gider gelirdi. Ufak bir uno aldık dıbınakoyim buda açıldı saçıldı. Durumumuz biraz düzlüğe çıktı tarlaları falan sattık bir ev alalım dedik. Neyse borç harç bir ev aldık dıbınakoyim bu bin mahallenin kaşarı buket ile tanıştı. Beyler hayatım o gün gibildi işte. züt annesine aldığım bilezikleri gizli gizli bozdurup bukete hediye almaya başladı. En son sağa sola borç yazdırınca maaşım yetersiz kaldı eve haciz geldi dıbınakoyim. huur çocuğu bununlada kalmadı unoyu kaçırıp kaza yaptı. Hal böyle olunca evi satmak zorunda kaldım. Daha sonra bu eve uğramaz oldu. Duyduğuma göre kaşar buketin evlerine iç güveysi gitmiş. gibimde olmadı dıbınakoyim. Tam kendimizi toparladık derken bir gece eve hırsız girdi. Ne hırsızı? meğerse bu binmiş anasını gibtiğim. Parayı alıp bukete zütürmüş bu salak. Bukette buna tekmeyi basıp Murat diye bir çocukla kaçmış.Bu zütüne baka baka baba evine döndü. iyyi bi dövdüm bunu. dün baktım dıbınakoyim inciye üye olmuş bir başlıkta bir şeyler yazıyor. Kalktı sigara içmeye gitti oturdum pcnin başına okudum başlığı aldım. Şimdi bu satırları yazıyorum.

Birazdan kaldırıp anasını gibecem. Mecaz anlamda değil. Daha sonra bu gavatı sanayiye zütürüp işe sokacam.

Olayların aslı bu.