kapıyı kapatır kapatmaz, ilk sözü senin ev arkadaşını yolda gördüm umarım anlamaz falan diyor, dedim salla yavşağı ve kapıyı kilitledim, anahtarı da üstüne koydumki kimse gelmesin diye, artık dayanılacak bir gücüm kalmadı. başladık ayakta yiyişmeye , kedi gelmiş dibimize , lakin ipleyen yok, yine aynı işleyiş, attık kediyi salona (pgibolojisi bozulmasın hayvanın, geceleri zaten benimle uyuyor) başladım Beyza'nın dudaklarından , bir tatlı boynu var ki o biçim, o günde ne olur ne olmaz diye sabah erkenden kalkmış duşumu falan alıp aklanıp paklanmıştım, daha odanın kapısına varmadan üstündekiler tek tek çıkartmaya başladım, yine tayt vardı, kombinasyon aynı ama renkler farklı, fakat bugün daha bir verici daha bir ciksiydi, girdik odaya elimizdeki toplam süre 1 saatti, saate baktık kalan süre 40 dakika falan, Beyza'yı soymaya başladım, Beyza ise aynı çeviklikle yine beni soyuyor, dalgayı bir an önce dışarıya almak istiyordu. amk yine tıraşlanmamış , moralim bozulur gibi oldu iplemedim , yatağa domalttım bunu doggy style bozması bir hareket, Beyza yatağın uzunda dizleri dönük başının altına kucağına yastık ve yorganı avuçlamış, beni bekliyor, işimiz acele, ön sevişmeyi es geçerek (zaten dolmuşuz ön sevişme olmadan bile Beyza'nın altı nehire dönmüş) taktım kondomu mu ve yavaşça dalıyorum arkadaşlar, karanlık çağdan aydınlığa, antartika soğuğundan , ekvator sıcağına, kızgın kumlardan serin sulara, o ilk gibişimden daha farklıydı bu adeta , ben avuçladım Beyza'nın kalçalarını, incecik beline yüklendim, süt memesi gibi sallanan göğüslerini avuçluyordum. Beyza'nın ne okul ne nişan nede bir tak umurunda değildi, Beyza'dan duyabildiğim tek şey, kısa kısa kelimelerle , hadi fisher hadi, dib şeklindeki anlamsızlığa sürüklenen kelimeleri ve belli belirsin soluğunda hapsolmuş inlemeleriydi, artık çığlıkların sesi değiştiğinde bunun saçına yüklendim bir yandan shhh diye uyarmaya çalışıyorum bir yanda da , hızı daha da artırarak çaktıkça çakıyordum, Beyza'nın teninde oluşan teri gözlerimle görebiliyordum, Beyza, başını tavus kuşu misali yastığın altına gömmüş, ben Beyza'nın kalçalarını avuçlayıp sıkıyorum , Beyza ise yastığı avuçlayıp, sanki kumaşı parçalayacakmış gibi sıkıyordu, o an izlenimsel gücüm artmış sanki her bir detay fotoğraf karesi misali şak şak şak , beynime kazınıyordu, bu denli detaylar içimden silinemeyecek derece kazınmışlardı.