+42
-2
*şu an kim bilir kaç kişi sınava girmeden önce birilerine bu mesajı atıyordur, belki de yanlış gelmiştir" diyerek çok saçma da olsa telkin ettim o an kendimi.
sonra bi kötü oldum.
ama kötü olmamın sebebi gelen mesaj değildi.
tanımadığım bi numarayı kuruntu yapamayacak kadar doluydu kafam.
öyle böyle derken aradan 1 saat geçti beyler.
bahçedeki herkes çok stresli görünüyordu.
kimi çimlere serdiği çulun üzerine oturmuş kuran okuyor kimi sigara üstüne sigara yakıyordu.
kiminin niyeti barajı geçip sadece üniversite okumak,
kimininse harbiden büyük adam olmaktı.
bir sürü hayat vardı bu bahçede,
bir sürü belirsiz hayat.
onlardan sadece bitiydim ben.
eylül gidince ne olacaktı mesela.
özlicek miydim onu?
o beni özleyecek miydi?
gözden ırak olan gönülden de uzak olacak mıydı mesela?
ya yavşak emre,
o ne yapacaktı eylül izmir'e gittiğinde.
burda gelip eylül'ü kaçıracak kadar gözü dönen adam orda karşısına çıkmayacak mıydı mesela?
konuşmak istemeyecek miydi?
emrahla izmir harbiden de 5 saat miydi?
derken saçmalamaya başladığımı farkettim.
ama beni bölen bu farkındalık değil omzumu dürten teyze oldu.
-zor muydu yavrım. dedi
hiç bi tak anlamamıştım.
-ne zor muydu teyze. dedim
-sınav sınav, zor muydu? dedi
geç de olsa düşmüştü jeton.
-ha, yok teyze girmedim ben sınava. dedim
-neden girmedim oğlum, çalışmadın mı yoksa. dedi
-evet teyzecim, çalışmadım. dedim uzatmamak için.
-benim oğlum çok çalıştı. dedi
-iyi teyze, kazanır inşallah. dedim
-doktor olacak. dedi
-inşallah. dedim
-çalıştı çünkü, çok çalıştı. dedi
teyze gereksiz uzatıp canımı sıkmıştı.
belli ki oğlunu övmeye yer arıyordu ama yanlış adama çatmıştı.
-sen hiç mi girmedin sınava? gibi saçma bi soru sordu.
hem teyzeden gıcık aldığımdan hem de canım sıkıldığından,
-girdim teyze ya. dedim boynumu bükerek.
-eee neden girmedim diyorsun o zaman. dedi teyze merakla.
-çok zordu sınav, kalem oynatamadım ben, o yüzden erken çıktım, sen sorunca da utandım "girmedim" dedim. dedim.
kadının eli ayağı birbirine dolaştı.
-hiç mi yapamadın. dedi bi umut
-hiç yapamadım teyze. dedim
-eee bizim oğlan da yapamaz o zaman. dedi üzgün üzgün.
-seneye bi daha dener. diyerek uzaklaştım ordan.
kadını durduk yere üzdüğüm için sonradan üzülsem de
kadının hiç tanımadığını oğlunu övmesi ayar etmişti beni.
yapacak bi şey yoktu,
kendi kaşınmıştı..
Tümünü Göster