+15
sürekli çığlık sesleri geliyordu.
birden hepimize cesaret gelmişti.
ben zaten ayrı bir manyağım.
elimde balta sanki gelseler balta işe yarayacak.
saat 10 olmuş hava zifiiri karanlık
yoldan gelen geçen kimse yoktu.
sonra ben arkadaşlara ne olursa olsun birbirimizden ayrılmayalım dedim.
aradan 1 saat geçti hem yorgun hem uykusuz hemde umutsuzduk.
ama ben olayları çözmüştüm kendimce
kiliseden hiç bahsetmeyecektim.
her ne oluyorsa olayların tohumunu o gün kilisede atmışlardı
bindik arabaya yola devam ettik.
normalde 1 km ilerde sandığımız mahmutseydiye 40 kmlik yolu aştıktan sonra vardık
yaylada yine 4 evin ışığı yanıyordu.
dedim ya dejavu ya da kurtulduk.
çünkü insan yüzü gördüğümüz an kurtulacağımızı sandım.
gittik recebin dayısının evinin önüne oturuyordu
adamlar kapının önünde muhabet ediyorlardı
hayırdır gençler ne iş dediler bu saatte.
recep geçerken uğradık dedi.
yandakiler kim dedi.
arkadaşlar dedi.
adam haliniz bir tuhaf birinden mi kaçıyonuz diye sorunca mal gibi kaldık orada
recep bugun burda kalabilirmiyiz diye sordu tamam dedi.
biraz muhabbet ettik.
dördümüz salonda yer yatağında yattık.
sabah uyandığımda kendimi mangal yaptığımız yerde buldum.
ulan dedim rüyadır dedim.
geri yattım.
sonra selim uyandu.
olum dedi kalkın.
hep bir ağızdan söve söve şasırdık.
la dedik dün dayına gitmedikmi .
evet dedi.
o sırada ilk cihan iflas etti.
beni bırakın dedi ne olacaksa olsun.
bu ne amk
cihan sinir krize girmişti.
bir şekilde sakinleştirdik
olum dedim gel binelim arabaya basalım gidelim.
eve gidecez kurtulacaz.
arabaya bindik benzin tekrar bitmişti.
dedim tamam.
arabayı burada bırakıp yoldan yürüyerek gidelim
köye gitmeyelim.
daha ileriye gidelim.
eğer bir sonuç alamazsak ormanı yakarız.
her halükarda birileri gelir o zman
tabi artık sesle falan gelmiyordu.
görüntülerde kaybolmuştu.
ama recep hala dayısını anlatıyordu.
biz muhabeet ettik.
çay içtik.
uyuduk.
nasıl buraya geldik
yola koyulduk.
yol boyunca tek bir araç görmedik.
araba zaten yok.
ara sıra koşuyorduk.
çoğu zaman yürüyorduk.
allahtan mangaldan kalan ekmek ve sebzeyi yanımıza aldık o gun.
tek çekmediğimiz ızdırap açlık olmuştu o zaman
yolda hiç bir terslik görmedik.
yaklaşık 3 4 saat sonra tekrar ormanda çığlık duyduk.
ama bu seferki yardım çığlığı gibiydi.
biz yolumuza devam ettik.
aradan iki dakka geçmedi tekrar aynı ses yardım diye bağırdı.
selim dediki yürüyerek bu yol bitmeyecek.
gidelim bakalım ne olacaksa olsun.
bende aynı fikre katıldı.
cihan ve recep biraz tırsarak biize katıldılar.
ama aralarında en hazırlıklı ben gibiydim.
balta fener bıçak.
bizimkilere en azından elinize bir dal parçası alın dedim.
neyse bir şekilde birer ağaç dalını ellerine alarak sesin geldiği yere doğru koyulduk.
ormandan hiç kuş sesi gelmiyordu
zaten o an için normal olan birşey olmadığı için şaşırmamıştık o duruma.
ormanda az ilerledikten sonra ilerden üzerimize doğru bie karanlığğın gelmekte olduğunu fark ettik.
ama geniş bir karanlıktı.
şok olduk ve aniden kaçmaya başladık.
bir ara recep farklı bir yöne doğru koşmaya başladı
sonra ben seslenince bize doğru geldi.
bana göre gruptan kim ayrılırsa sonu kötü olacaktı.
yaaklaşaık 1 kilometre koştuktan sonra arkamızda birşey yoktu.
yola geri dönmeye karar verdik
birrden bire etraftta çığlık atan kızlar bize doğru gelmeye başladı.
o ana kadar hiç temas olmamıştı.
birden bana ve selime doğru koşmaya başlayan kızlar üzerimize sıçradı.
ne yapacağımız bilmiyorduk.
recep yere düşen baltayı alarak selimi ısırmaya çalışn kıza vurdu.
kız duman oldu o anda.
benim üstümdeki ise öküz kadar kuvvetliydi.
onada vurdu .
oda duman oldu.
tekrar koşmaya başladık.
yola geri döndük.
nedense yol bu sefer çok normal gözüktü.
az geçmeden bir araba yoldan geçti.
arabayı durdurmak için yylun ortasına atladık.
durdu.
bizi zütürmesini istedik.
adam bizdden korkmuştu.
ne oldu diye sordu.
abi dedik kafayı yemek üzereyiz. telefonlar çekmiyor.
saçma sapan şeyler görüyoruz.
başta itiraz etti ama arkadaş alanyaya gidince para verecez diyince kabul etti.
artık milyon verseler oraya gitmezdik.
daha sonra evlerimizi aradık.
herkez bizi arıyormuş.
çok merak etmişler.
yoldayken evdekilere neler söyleyecez diye konuşmaya başlamıştık
o arada bizi arabasına alan adam yanlış hatırlamaıyosam adı sinandı, dediklerimizi dinlerken muhabete dahil oldu.
bize bu civarda böyle şeylerin arada yaşandığını. sebebinin ise hala çözülemediğini hatta deliren bi kaç kişinin olduğunu söyledi.
bizde ona bizim hakkımızda kimseye birşey söylememesi gerektiğini tenbihledik.
alanyaya geldiğimizde saat 5 olmuştu.
herkes evlerine gitti.
akşama greri antalyaya gitmek için ayrıldık.
akşam recep biizi otogara bıraktı.
haftaya tekrar oraya gitmemizi teklif etti.
bu sefer kalabalık gidecektik
burada biraz ara veriyorum.
hafta içi sürekli rüyamda o yaşadıklarımı düşündüm.
bir ara recebi aradım.
dayısına bizi sormasını istedim.
recep çoktan sormuş.
dayısı o gün yaylada değilmiş.
ama yayladaki hemen hemen bütün evler doluymuş.
yani biz o gün mahmutseydiye değil başka bir yere gitmişiz.
vede birileri dayısının suretinde bize görülmüüş
o hafta korkudan tuvalet dışında hiçbir yere tek gitmedik.
bir ara cihanın kız arkadaşı geldi.
gelirkende artık evimizin müdavini olan 2 kız arkadaşını daha getirmişti.
ben ezgi denen kıza arada yazıyordum.
ama o gün bırak yazmayı muhabbett edecek kafa kalmamıştı.
cihan kız arkadaşına birşeyler gördüğümüzü hafta sonu tekrar gideceğimizi söyledi.
tabikide inanmadııalr bize.
içtiğiniz bir şey dokunmuştur dediler.
Tümünü Göster