0
seni çok iyi anlıyorum kardeşim, işçiler ezilmesin, sınıf ayrımı olmasın, barış kardeşlik falan düşünüyorsun da o işçiler bal gibi, çatır çutur ezilecek komünizimde de. hatta belki daha fazla.
istisnasız her komünist ülkede devletin kendi bastırdığı gazetelerin okunması, devletin kendi yayınlarının izletilmesi ve sadece devletin seçtiği belirli internet siterlerine girilmesi gibi bir olay mevcut farkındaysan.
ve muhalefet yapmaya çalışanlar da şiddetle susturuluyor. kısacası komünisliğin sonu genelde diktatörlük aksini iddia edemezsin.
ayrıca komünist ülkeye dışarıdan yatırım yapmaya kimse gelmez. neden? çünkü devlet üretiyor herşeyi. zaten komünistliğin de olayı bu, kendine yetme ve üretme. Ancak dikkatini çekti mi bilmem ama kuzey kore ve küba da yoksulluk gerçekten hatsafhada. hele kuzey korede inanılmaz boyutta. nedeni ise çok basit : komünistliğin güvencesi olan ordu. "ordu ne kadar güçlüyse ülke o kadar güçlüdür" mantığı. lütfen şimdi aksini inkar etmeye kalkma soğuk savaş döneminde sscb nin orduya yaptığı yatırımlar yüzünden rusyanın o çok sevdiği koruduğu işçi sınıfı açlık ve sefalet içindeydi.
ha birde kendi içinde kendisiyle çelişiyor. belki bu neden içlerinde en büyüğü. hem sınıf ayrımı olmasın, hem de ülke yönetim-ordu-işçi diye ayrılsın, işçiler kendine devlet tarafından verilen işleri yaparken kazandığı para düzeyinde evlerde kalsın, daha az kazanan daha kötü evde kalsın. işte al sana sınıf ayrımı
orta çağ zihniyeti olan "muhalefeti susturma" olayına değinmicem bile.
kısacası kardeşim komünizim düşüncede güzel. bırak düşüncede kalsın, hayata geçirilen ülkelerin hali ortada.