/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 10101.
    +38 -1
    *
    -adın ne amca senin. dedi emrah adama inanmayarak.
    -hilmi aslanım. dedi
    -peki "ali" kim o zaman, oğlunun adı falan mı. dedi emrah.
    -hangi ali. dedi adam.
    -"ali çapkın". dedi emrah.
    adam önce bi dursa da sonra bi kahaha attı ki sormayın beyler.
    resmeh kah kah kah diye katıla katıla gülüyordu adam.
    önce anlam veremesek de sonra baktık duracağı yok biz de koyverdik yine.
    onun kadar olmasa da biz de gülmeye başladık.
    neden güldüğümüzü bilmiyorduk ama gülüyorduk işte.
    emrah'ı bilmem ama nedensiz de olsa benim ihtiyacım vardı buna ve gerçekten de çok iyi gelmişti.
    çene kaslarımız ağrıyana kadar hiç tanımadığımız bir adam eşliğinde gülüyorduk öylece.
    sonra zor da olsa durduk hepimiz.
    -ali çapkın ha. dedi adam hala ufak ufak gülerek.
    artık harbiden de merak etmiştik.
    -ya madem oğlunun falan adı değil, ne diye kayığa ali çapkın adını veriyorsun ki. dedim
    -o "ali çapkın" değil ki yiğenim, "Yalı Çapkını" o. dedi
    emrah da ben de inanmayarak birden ismin yazdığı yere doğru eğildik.
    aslında hem haklıydık hem de haksız.
    kayığın üzerinde bizim dediğimiz gibi "alı çapkın" yazıyordu ama bizim o ilk gördüğümüzde sarhoş kafayla fark edemediğimiz bi gerçek çarptı o an gözümüze.
    yazının başında ve sonunda silinmiş "Y" ve "ı" harfleri dikkatli bakınca belli oluyordu.
    biz ilk baktığımızda silinen harfleri fark edememiş o günden sonra "ali çapkın" namı diğer çapkın ali diye yazmıştık onu kafamıza.
    hilmi amca kadar olmasa da biz de güldük halimize. bu sefer o eşlik etti bize.
    tahtanın altından çıkarttığı diğer 2 bardağı suyla çalkalayarak koydu ortadaki tahtanın üstüne.
    bize sormadan zaten bizim olan rakıyı doldurdu kadehlere.
    biraz garip bir adamdı hilmi amca ama çabucak ısındık ona.
    o da bizi sevmiş olacak ki kayığına öküz gibi atlamış olmamıza bile laf etmedi hiç.
    -demek aylardır beni rakı masrafından kurtaran gençler sizlersiniz. dedi bu sefer pis pis gülerek.
    -ee çok kullandık kayığını. dedi emrah.
    -biliyorum. dedi hilmi amca.
    -nasıl yani gördün mü bizi daha önce? dedi emrah.
    -bi kaç defa denk geldim size, yanınızda hatunlar falan vardı, keyfiniz kaçmasın diye ilişmedim. dedi
    -vay be kıyak adammışsın harbiden. dedi emrah.
    rakıyı hızlı hızlı gömüyordu hilmi amca.
    hızına yetişmek imkansızdı.
    biz daha ilk kadehi bitirmek üzereydik ki 2.yi de gömdü hilmi amca.
    -size doyum olmaz, haydi selametle. diyerek kalktı hilmi amca ayağa.
    bizim bıraktığımız rakıyı neredeyse tek başına bitirmiş ama sanki hiç içmemiş gibiydi hala.
    kayıktan atladı ve hiç sendelemeden elini arkadan bağlayarak ıslık çala çala yürümeye başladı.
    karanlıkta kayboldu biraz sonra.
    emrah'la başbaşa kalmıştık.
    gülüp eğlendiğimiz yeterdi, şimdi biraz da dertleşme vaktiydi.
    önce emrah'a anlattırdım birazdan keyfinin kaçacağını bildiğim için.
    gamzeyle dolaşmışlar bütün gün.
    eğlenmişler baya.
    mutlu mutlu anlattı hepsini.
    -allah tamdıbına erdirsin abi. dedim
    -inşallah be ömer. dedi
    -inşallah abi. dedim
    -eee dökül bakalım sende ne var? dedi ve anlatmaya başladım.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster