Artık saat 11 olduğuna göre yavaş yavaş ısınmanın zamanı geldi.

istiklale en kolay giriş gruptan ayrılıp biraz s8 durarak olucaktı. Elimizdeki pankartları falan da çantaya sokunca kimse bişi demedi amk, biz de zorlamadık zaten. BKde yemek yedikten sonra saat 8 olmuş hava kararmaya başlamıştı bizde gerçek parti öncesi bir gaycafede bira içip halay falan çektik. yürüyüşten tanıdığım trans ablalarımda oradaydı. Hatta bir tanesi etine dolgun ve benim muallak olmama rağmen yine de çok güzeldi. onlarda pride diye bu akşam çalışmıyorlarmış, herkes züte kadar içicek anlayacağın e tabi bu muallaklerin eve yalnız gitmeyeceği anldıbına gelir. gerçek parti başlamamış herkes ısınmayı bekliyordu. saat 10 gibi artık vakit gelmişti, herkes kendine bir koca bulucak ve akşamı mutlu bitirecekti.

Aslında gaybar olmayan ama o gün bize özel parti yapan mekanlardan birine girmemle birlikte neye uğradığımı şaşırdım. O kadar çok yakışıklı çocuk vardı ki tanrı hurilerimi erken yollamış diye düşündüm. yürüyüş gaza suya rağmen kötüydü fakat bu yakışıklılar efsaneydi. herbiriyle dans etmek o kaslı kollarına dokunmak sert ve sivri meme uçlarını yalamak üzere boş güzel manzaralı bir masa aradım. bulduğum masa tam olarak barı, dj kabinini, gogo boylar için hazırlanan platformu ve bir sürü kaslı muallakyi bir arada görüyordu.

artık içkilerin ve benim sertleşmem gerekiyordu ki moda girip hayvan gibi dans edebileyim. ilk cintonik biradan sonra yanlızca atmosfere uyum sağlamama yaradı ama 2. yi söylediğimde artık bir gogo boy olmak için can atıyordum. neyse ki bu barların böyle bir itliği var, gogo boylar fazla kalmıyorlar sahnede ( gogo boyun ne olduğunu bilmeyen fakir binler için ilk entrye fotoğraf ekledim ) ve artık platform boştu ben ve 3 arkadaşım platformda birbirimize sürte sürte hem dans ediyor hem zütümüze göre yakışıklı oğlan bakıyorduk. ilk 1 saatin yanlızca abaza gay dansından ibaret olduğunu dj kabinin oraya bakınca anlayacaktım. tanrının yada alkolün bana o geceki hediyesiydi ve paketini açmak için sabırsızlanıyordum.