O kadar alkölün etkisiyle adetimdir her zaman yağlı kırmızı etli ve patlıcanlı bir yemek yerim ki normalde kırmızı eti pek seven bir insan değilimdir. Bir esnaf lokantasında öğlenden kalma yemekleri annemin öğrenci evine memlekteen yolladığı sarmalar gibi hayran olarak yedik. artık öğrenci olmanın etkisiyle fazla da para olmadığından arkadaşlar evde devam etmek istediler. Amk hasanın aldığı şaraptan 2 şişe yine evdeki orta sehpada yerini almış herkes bulduğu bardaktan içiyordu ama ben öğlene göre daha yavaş gidiyordum çünkü her ne kadar muhabbet sarsada bu akşam için planlarım arkadaşlarımın düşündüğünden çok farklıydı.

alkolün bitmesiyle artık herkes evine doğru yol almış bi burcu karısı bir ben bir de hasan kalmıştık. ben kötü olduğumu bahane ederek soğuk bir duş alayım dedim aslında amaç barın müdürü için hazırlanmak temizlenmek ve nasıl olsa burcu karısı uyur koltukta diyerek dışarı sıvışmaktı.

küçüklüğümden beri adetimdir duşu normal bir insandan daha uzun sürede alırım ama o akşam daha da uzundu. duştan çıktığımda burcu planladığım gibi evde kanepede uyumuş ev arkadaşım olucak hasan muallakside bütün gece burcuyu bafilemenin hayaliyle uyanık kalmış daha sonra dayanamayıp o da odasında uyumuştu. zaten biz içerken barzo muhabbeti yine fazla yakalayamamıştı.

artık herşey hazırdı ve ben giyinip barın yolunu tuttuğumda saat 1e geliyordu. normalde küçük şehir olduğundan saat 1de kapanan bar o akşam hem cuma gecesi hemde benim şansıma hala açıktı. içeri girdiğimde içimde garip bir heyecan vardı kalbim atıyordu deli gibi ama müdür yoktu ortalıkta. bende en köşedeki tek boş masaya geçip yeni söylediğim birayı içmeye başlamıştım ama midem bulanıyordu şarap yüzünden.

10 dakika sonra müdür bahçe kapısında göründü elindeki içkileri garsonlara versin diye resmen fırlatıp direk bana doğru geldi ve karşımdaki sandalyeye oturdu. ayak parmaklarımdan saç tellerime kadar gergindim ne olacağını bilmiyordum yada ne konuşmam gerektiğini çünkü ilkkez bu kadar gerçek bir muallakye yakındım ve kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu.

bu kadar gergin olduğumu farketmiş olacakki fazla muhabbet etmek için zorlamadı ve içeri gitti 2 şat tekila getirdi. karşılıklı içeceğimizi zannederken 2sinide bana içirtti artık iyice sarhoştum adam gibi konuamıyordum bile. saat 2 buçuk olmuş bar yavaş yavaş kapanmaya yaklaşıyordu. sen kötü oldun sanırım, gel taksiye bindireyim dedi. hesabn yarısını almadı ve taksiyi çağırdı. barın önünde ben taksiye binmeyi beklerken dudaklarıma tekrar yapıştı artık bende karşılık veriyordum. dudaklarımın kıpkırmızı olduğunu ve büyüdüğünü hissediyordum. tek büyüyen yerim dudaklarım değildi tabiki.

taksi geldi bindim içeri, diğer kapıyı açıp o da bindi ben evi tarif edeyim derken o başka biyer tarif ediyordu, taksici zaten tanıyormuş bunu nereye gitmesi gerektiğini kendi evini bildiğinden daha iyi biliyordu pekekent.