*
-neyse durağa ineyim ben, çalışmam lazım. dedim ayağa kalkarken.
-akşam gelir misin tekrar, iyice konuşalım bu mevzuyu, eğer olmaz dersen inan ki sınava bile girmem. dedi eylül
söyledikleri içimi rahatlatmıştı ama tabi ki de öyle bir şey demeyecektim.
sadece üzülecek ve eylül'ün gitmesini bekleyecektim.
ama bi şey demedim o an.
-bakarız. dedim her Türk erkeği gibi.
-dikkat et kendine, hayırlı işler. dedi kapıdan beni uğurlarken.
-sağol. diyerek indim merdivenlerden.
karşıya geçtim.
durakta araba yoktu benimkinden başka.
rüstem abiye selam vererek içeri geçtim.
umut'u sordu rüstem abi önce,
sonra havadan sudan lafladık öyle.
derken telefon çaldı.
civardan biri taksi istiyordu.
adresi alıp çıktım duraktan.
2 dk sonra ordaydım.
genç bi delikanlı bekliyordu, durdum yanında.
arabaya bindi eleman.
gideceği adresi söyledi.
bastım gaza.
bi 5 dk kadar gittikten sonra az ilerde sağdan sağdan ufak adımlarla yürüyen alzaymır necatiyi gördüm.
müşteriye hiç sormadan durdum direk yanında.
indim arabadan.
-necati amca. dedim
duydu ama bakmadı.
anlaşılan bu sefer tek unuttuğu şey benim adım değildi.
önüne geçtim durdurmak için.
-necati amca. dedim
-hah. dedi birden irkilerek.
-sana sesleniyorum 1 saattir necati amca, duymuyor musun. dedim
-dalmışım. dedi
-nereye böyle. dedim
-eve gidiyorum. dedi
-yürüyerek mi? dedim
-pekekent sucu gelmedi bugün. dedi
böylelikle defalarca evinden alıp huzurevine bıraktığım ama mal gibi 1 defa bile bu adam eve nasıl geliyor diye merak etmediğim necati amcanın olayını çözmüştüm.
-beni niye aramadın. dedin
kafasını yerden kaldırıp yüzüme baktı ve yüzüme bakarken beni tanımaya çalışır gibiydi.
yani aslında çoğu zamanki gibiydi.
-ömer ben necati amca, gereksiz ömer, telefonunda da kayıtlıyım hatta. dedim
-bakıyım. diyerek bana güvenmeyip telefonunu çıkardı.
G garfine basamadan tek tek indi aşağıya,
ama allahtan az kişinin olduğu telefon rehberinde beni bulması zor olmadı.
-tamam, gidebiliriz. dedi hala beni tanımasa da.
necati amca'nın koluna girip arabaya doğru yönelttim.
sağ ön kapıyı açıp arabaya bindirdim.
daha ben "kusura bakma bilader" demeye kalmadan.
-bu ne demek oluyor şimdi. dedi arkadaki eleman.