Rica ederim. Biraz fazydam olduysa sevinirim.
Senin telefonunu açmadıysa fazla büyütmek istememesidir. Bazı kimseler bu tip şeyleri egoları ile büyütmek için elinden geleni yapr ve zevk alırlar bundan.
Bazıları da senin hocan gibi büyütmemek için çaba sarfeder. Konusu açılınca sıkılır, rahatsızlık duyarlar.
Pahalıya kaçmayacak belki ufak bir hediyeyle son dokunuşu yapabilirsin diyecektim ama çok gerek olduğunu da sanmıyorum. Özlelikle bu babam konuştu vs. dedikten sonra. Kendisiyle ders veya takıntı konusunda (detayını bilmiyorum ama anladığım kadarıyla bu kaza yaşadığın hocaya soracaksın) konuşacaksan da ilk başta ufak bir özür dilediğinde suratından sıkıldığını eminim anlayacaksın. Özrünü, üzüntünü iletir iletmez başından savmasına fırsat vermeden, konu tamamen kapanmış gibi asıl amacına dair işte soru mu soracaksın, fikir mi alacaksın, o konuya geç derim. Alanı nedir veya senin alanın nedir bilmiyorum ama arkasına da merak ettiğin teknik bir soru vs. de sıkıştırırsan konu ve ilişkin tamamen normal bir düzeye gelecektir.
ikili insan ilişkilerinde en çok dikkat ettiğim durumlardandandır konuşmanın, kullanılan dilin, metodun niteliği ve konuşmanın yönlendirilmesi. Eğer soracağın takıntı mevzularından sonra konuyu teknik başka bir konuya sorduğun soruyla çekersen; konuşmanın sonunda "emuğa goduğum dersten kalacakmış. Beter ol ibineee" diye düşüneceği varsa bile aklı o soruda kalacak ve özrün de , soru da 2. plana düşecektir.
Teknik sorudan kastım; atıyorum hocan Siyaset Bilimi öğrencilerinin dersine giren birisi ; işte; Avrupa birliği Ek Protokollerinden bikaç şeye göz gezdirdin.Bir şeyi kafana taktın ve onunla ilgili ciddi, absürt kaçmayacak hocaların "mantıklı ve güzel soru" diye lise dönemlerinden beri övdüğü güzellikte bir soru sordun. "Hocam saat gaç? ehiehi" gibi bişey değil. Ki sanmıyorum da öyle bişey yapacağını.
*
Bir ihtimal daha var; ama onu şu yüzden eledim; özür-teknik soru-ders muhabbeti. Özürden sonra çok saçma, sebepsiz, belki yavşakça gelecektir. Bu alakasızlık; özürden sonra çok gereksiz ve sırf konu açmak zorunda kalmışsın izlenimi verecek, hocayı cevap, muhabbet ve sorununa çözüm aramaktan soğutabilir. Konuşmanın sonunda da "Geldi , benim kapatmak istediğim bir meselede özür diledi, saçma soru sordu; bir de ders mevzusu açtı.". Akılda kalacak olan bu olacaktır diye düşündüm. Yani konuşma sonunda akılda kalacak olan bir tatsızlık yaşadığı kişinin gelip özür diledikten sonra samimiyetsiz bir biçimde konuyla ilgiliymiş gibi soru sormaya çalışması ve sonrasında da çıkarına dayalı olarak kalma ihtimali olan ders konusunda yardım veya fikir istemesi. Bu sonucun çıkacağını düşündüm.
Bi de böyle durumlarda daha açıklayıcı olursanız biz de sorunu ve çözümü daha rahat anlayıp geliştirebiliriz. Senin ne okuduğunu, kaçıncı sınıf olduğunu, hocanın ne hocası olduğunu bilmiyorum mesela. Bilsem de kimliğin veya hocanın kimliği açığa çıkmaz. Çıksa da bi s.k olmaz. Onu söylemek istiyorum.
Umarım derslerini verirsin, (kavşak dediğini hesaba katarak trafik kazasında çarpıştığınızı düşünerek) arabayı da daha dikkatli kullanırsın. Hadi raad ol.