+24
Yavaş yavaş kürsünün arkasına geçtim ve dinlemeye başladım senayı,ara sıra bebek sesi geliyordu. Huysuzlanıyordu oğlum, hissediyordu babasının geldiğini. Elini kolunu sallıyordu arkadan görüyordum. Silahımı çektim ve ayağa kalktım yavaş yavaş kürsüye doğru gittim kürsü yüksek değildi 1 m boyunda filandı bir de Sena ve Yiğit'in yan yana durması işimi kolaylaştırıyordu ve ben arkalarında yürüyordum onlara doğru sandalyede oturanlar beni göremiyordu. Sena konuşmaya devam ediyordu. "Burda olan veya olmayan herkese teşekkür ederim." der demez "Sena." diye bağırdım. Sena ve Yiğit arkasını döndü. Alkış için kalkan eller havada kaldı. Sena'nın kucağında ki oğlum kafasını bana doğru çevirdi parmaklarını emerken. Maviydi her tarafı annesi mavi giydirmişti. Sena beni görünce şok oldu. Dönerken aralarında boşluk kalmıştı ve o boşlukta Buğra ile göz göze geldik ayağa kalktı. O sırada senaya bakarak "Doğum günün kutlu olsun." dedim. Şok olmuş bana bakıyordu. Yiğit neye uğradığını şaşırmıştı. Konsey üyeleri beni görmüştü. Silahımı çektim. Hala Sena'nın gözlerine bakıyordum. Sena "ilteriş." dedi. Oğlum ağlamaya başladı ve Buğra "Yakalayın şunu." diye korumalara bağırdı.