-
426.
+14"Ne olacağı belli değil." dedi. "Patron bizi tanıyor. Bir şey olmaz." dedim. Arkamdan geldi asansörler tutulmuştu. Yavaş yavaş merdivenlerden çıktık. 8.Kata kadar merdivenler bomboştu. 8.Katta ise bizim korumaları gördüm. Toplanmışlardı problem yok gibiydi. Silahımı belime koydum. "Ne oluyor?" diye sordum. "Bilmiyoruz yukardalar." dedi. 9.Kata çıktım kapının önü kaynıyordu. Her zaman kapının önünde duran 2 adam beni tanıdığı için içeri girebildim. Yiğitte benimle birlikte içeri girdi. Herkes içerdeydi, Alper, Bilal, Buğra, Buğra'nın en güvendiği adamlar. Buğra ile Yiğit göz göze geldi. Buğra "Bu Halil ibrahim'in oğlu değil mi?" diye sordu Mert'e. "Halil ibrahim'in oğlu." dedi Mertte. "Bizim niye bundan haberimiz yok." diye sitemkar bir şekilde çıkıştı, sinirler iyice gerilmişti. Buğra'nın oğlunun acısını hissettiği belliydi. Mert ise güldü. "Ben sana hesap vermek zorunda değilim." dedi.
başlık yok! burası bom boş!