+2
Ertesi sabah kızları tavladığımızı ve denize gideceğimizi duyan babalarımız birbirine baktı ve galiba kızlar kör diyip kendi aralarında bizi taşşağa aldılar. Mayolarımızı giydik ve buluşma yerine gittik. Herkesle tekrardan selamlaşıldı ve denizin dibinde bir cafe vardı oraya çöktük önce bir şeyler içtik. Daha sonra denize girmek için havlularımızı şezlonglara serdik ve yüzmeye başladık. Her şey çok iyi gidiyordu fakat onları öyle görünce benim çavuş hareketlenmeye başladı. Özellikle denizde temas oluyordu çavuşu görmesinler diye ileriye doğru yüzüp çavuşu indirip tekrar aralarına dönüyordum. Öğleden sonra tekrar cafeye gittik ve muhabbetimize orada devam ettik. Ve beklenmeyen bir gelişme oldu Benjamin, Denizi kapmıştı ve kendime yedirememiştim bu olayı. Canım sıkılmıştı bu duruma ve herkes eğlenirken ben sustum. Daha sonra klagib neyin var soruları yöneldi hepsini elimin tersiyle itip "iyiyim" dedim. Deniz ingilizce öğretmenliği okuyor bu arada Benjaminle çok rahat konuşabiliyorlardı dıbına koyim. Daha sonra peçeteden yüzük yaptı Benjamin ve sempatisine birde binliği eklenince tam anlamıyla bana golu atmış ve bıyık altından gülmüştü. Özellikle bakışları ile sen anca başını alırsın bakışlarını attı bende sus lan züt bakışı attım. Oda hadi kes kaybettin bakışı attı ve bu bakışmalar eşliğinde o günü kapatmıştık fakat Onur abi ne Merveye ne de şişko Bahar'a yürümemişti. Merve ortada kalmıştı ve direkt olarak Merve bana kalıyordu. Ama yine de sinirli olduğumdan pekte giblememiştim kızı. Akşama doğru olduğunda dağıldık ve ertesi akşam yine kumsalda buluşmak için sözleştik. Ve Onur abiyi de evine bıraktıktan sonra Benjaminle evin yolunu tuttuk