-
26.
+1sabah kahveyi çırak açıyodu artık ben 9-10 gibi gidiyodum. kahveye adımımı atar atmaz kural belliydi tüm demlikler boşaltılır, sıfırdan başlanır. terzi sadi'ye çayı ben zütürürdüm. bir çay, bir ıhlamur. aysel ıhlamur içerdi. ıhlamur zemzem suyum olmuştu ilahi içeceğimdi. her ne kadar sıfırdan başlıyoruz desem de her gün aysel'i görünce tekrardan yanıyodu içim. terzi'den dönerken jilet'in yanında bi lavuk vardı dedim ya az önce sırrı denilen huur çocuğu mahalleye yeni geldiği zamandı o gün. içeri girdim selam verdim hoşgeldin abi dedim jilet'e daha ilk gördüğümde kanım ısınmamıştı ama abimizin yanındaydı sıktım elini ne içersin dedim çay ver yavrum dedi dıbına kodumun yılışığı. jilet'e baktım sıkıntı yok der gibi göz kırptı ses çıkarmadım. verdim çayını. aradan bi kaç gün geçti jilet'le bu huur çocuğu hep yanyana kahveye bile 5-10 dk uğrar olmuşlardı. çektim jilet'i kenara;
-ne iş bu abi dedim.
+askerden devrem, hayırdır.
-gözüm tutmadı be abi.
+iyi elemandır biraz yılışıktır ama zararı dokunmaz.
-eyvallah abi sen öyle diyosan başımızın üstünde yeri var.
ocağa geri döndüm. çay falan dağıtıyoruz işte bunu da uzun uzun yazmıyalım.
başlık yok! burası bom boş!