-
276.
+5Ertesi gün oldu. Benim amcayı ziyaret ettikten sonra yurda dönüyordum. Metrodan indim ve karşımda fakülte takımının kaptanı vardı. Ali seçildin diyordu. Ulan ölecek miydim acaba? Bu kadar güzel şey bir arada nasıl olabilir. Ama oluyormuş. O gün pek bir şey olmadı. Sadece Betül ile biraz daha ilerlettik ve ertesi gün ki Duman konserine gitmeye karar verdik. O günü yurtta ki arkadaşlarla geçirdikten sonra akşama doğru saat 9-10 civarı Betül'den mesaj geldi. Burnum kanıyor diye.
Anlattığına göre bir hastalığı varmış. Bugün dahi ne olduğunu bilmiyorum. Neyse. Hemen fırladım yurttan. Betül'ün gelme demesine rağmen koşa koşa yurduna gittim. Yurdu ile bizim yurdun arası yürüyerek 20 dakika filan. Gittiğim de yüzünü görünce içimi bir hüzün kapladı. Yüzü bembeyaz olmuş. Solgun... Ona bir şey olmasına dayanamazdım. Gel hastahaneye gidelim dedim. Yok olmaz falan filan bir sürü şey söyledi. Sinirlendim birazda ancak elden bir şey gelmezdi. Biraz daha yanında kaldıktan sonra onu yurduna gönderdim. Ancak çok fazla üzülmüştüm. içim acımıştı.
Ne oluyordu bana? Daha bir haftalık kız lan. Bu düşünceler aklımı kurcalamaya başladı. Saate baktım. Baya geç olmuştu. Yurda gidemezdim. Kalkıp Serkan'ın evine gittim.
başlık yok! burası bom boş!