güzel güzel kıyafetlerimi giydim babamdan arabayı rica ettim.
dıbına koyim içinde koyun mu taşımış ne etmişse gittim bir iç dış yıkatıp temizlettim.
allahtan erken evden cıktım da araba rezil haldeydi.

sonra çektim bankanın önüne.
merabalaştık işte ne var ne yok derken hafif sohbetler ettik.
o sıra arabayı gösterdim

olmaz dedi arabaya binmem felan dedi bende niye dedim
-ya dedi şurası zaten yürüyelim hep oturuyorum dedi kıvırdı biraz. korktu galiba

bende arabayı temizlettigimle kaldım amk.
neyse tamam o zaman yürüyelim dedim.
ben giymişim takım o giymiş takım yürüyoruz çatı sıcakta.

neyse oturduk yemegimizi yedik kahvelerimizi söyledik vs
kahveleri içerken sordu ee anlat bakalım kimmiş bu şanslı bayan felan
içimden ne şanslısı amelenin tekiyim diye saydırıyorum
kahveni hiç içmedin dedim
-içiyorum ya sen anlat dedi.

bende hazır mısın dedim
-evet ooff artık sıkıldım anlat hadi dedi
bak dedim o kadar taksidi keyfimden yaptırmadım ben sana aşık oldum
başka türlü göremem diye böyle bir yönteme başvurdum
ne dersen de umrumda degil gönül bu.eğer bir sevdigin yoksa durumda bundan ibaret dedim.
istersen kalkıp gidebilirsin saygı duyarım ama gönül bu ne zaman nerede kime konacağı belli olmaz dedim.

ben konuşurken hiçbir şey demiyor sadece gözlerime bakıyor
senin düşüncen ne dedim. yani hiç mi farketmedin senin olacagını senden başkasıyla sohbet etmiyordum dedim.

-sence nasıl farkedebilirim gelen her müşteriye böyle farkedeceksem ohoo dedi
mal gibi kaldım yerin dibine girdim böyle diyince haklı şimdi.

sonra...