-
251.
+2zor bi durummuş seninkisi. neden söylemiyosun dedi. bilmiyorum dedim. korkuyorum belki belkide söyleyemeyeceğimi bildiğimden dolayı dedim. imkansızdır belki. belki kabul etmeyecek. onla biz olmayız zaten ben ona denk birisi değilim. o bana göre fazla kusursuz falan dedim. ona söyleyeceğim ne varsa başkasına anlatır gibi anlatıyodum yüzüne karşı. ama hiçbirisinin kendine söylendiğinden haberi yok saf saf not alıyodu hala köşeye not defterine. benim için söylediklerinin yada söyleyeceklerinin bi önemi yoktu. benim için önemli olan tek şey o an odada ikimizin olmasıydı. ve doya doya yüzünü bu kadar yakından görebiliyo olmamdı. benim için o kadar büyük bişeydi ki anlatamam. yani hiç am görmemiş bi ergenin canlı canlı ama dokunması kadar büyük bişeydi. yada bi mühendisin 80 yıl boyunca yaptığı bi çizime bakması gibiydi. emek vardı onun üzerinde. yaşanmışlıklar vardı sadece benim tarafımdan bilinen. en önemlisi aşk vardı bi kere. neyse. uzatmayım. çok sıkıldım amk. buraları hiç sevmiyorum ben. içim daraldı yeminle. inşallah sizde kusmazsınız. neyse elini ver istersen artık dedi. elini açtı. ilk defa elleri ellerime değecekti. kalbim acayip atmaya başladı. utandım. ver ver utanma ilk defa sana bakmıyorum dedi birazcık gevşek bi dille. sonra gülümsedi. hani kırk yıllık huurya gidipte utanan bebelere güler ya huurlar. aynı onun gibi. amk verdim elimi. elleriyle kavradı ilk önce. içinden bişeyler söyledi ama benim içim içimden gidiyodu o sıra. resmen içimde gökyüzüne doğru havalandı binlerce güvercin. kalbimden kuşlar uçuyodu elleri ellerime değdiği vakit yukarılara doğru. odanın içi bembeyaz olmuştu. dört büyük element buluştu sanki alt tarafı el ele tutuştuk. ama işte öyle değildi. hakkaten dört büyük element buluşmuştu bana göre o zaman. öyle büyük o derece muhteşem bi andı benim için. bişeyler söyledi. zırvaladı. bende aa öylemi vay arkadaş ya çok iyisin gerçekten tekrar gelicem mutlaka falan diyerek gittim. ve daha sonra aylar boyunca nerdeyse her hafta gittim. onu görmek için bütün bi hafta boyunca çalışmam ve para biriktirmem gerekiyodu. buda benim için çok zordu amk. düşünsene. sabah gidiyosun öğlene kadar okul. okuldan sonra işe gidiyosun. dönercideydim mesela o ara. her tak vardı. öğleden sonra dönerciye başlıyodum bi yemek yiyip. akşama kadar. akşamda eve gelip yatıyodum direk. bir hafta boyunca böyle çalışıyodum. ve bütün param yol parası ve ona gidiyodu. başka hiçbişey yoktu. ama gözüme görünmüyodu tabiki bunların hiçbirisi. daha sonra 1 yıl kadar böyle devam ettikten sonra onun işleri bayabi büyüdü. namı o bölgeye yayılmıştı. deniz kenarında bi ev hayali vardı. onun için sahil kasabalarındanbirine gitmek istemişti. okul falan zaten gibinde değildi. hiç olmadı. ilkokulda da öyle sallayan bi tip değildi hiçbi zaman. hala da değil. namı zaten almış yürümüştü. demiş ki bu amk nasıl olsa namım var. gider orda da açarım kendime bi mekan. hem daha fazla kazanırım. sahil mekanı. hemde deniz kenarında evim olur işte. kafama göre takılırım. sonrada işleri daha fazla büyütür belki kendi mekanımı açarım falan diye zütü kalkıklık edip terketmiş orayı. zaten sermayesi falan vardır istediğini yapabilecek kadar. o zütle kalkmış gitmiş burdan. amk ben zaten oraya gelene kadar canım çıkıyodu bi hafta. şimdi sahil kasabasına gitmişti oraya nasıl gidecektim ben. bi hafta çalışsam anca yol parasına yeterdi. onada para veremez mal gibi kalırdım. bide hediye sözü vermiştim halbuki 4. gidişimde mi ne. hediyeyide alamazdım. gecede çalışsam belki olurdu. ama. o zamanda ben temelli tükenirdim. nasıl yaparım nasıl ederim diye düşünmeye başladım. zam istedim patrondan. pek gibine sallamadı. ama eleman olarak benden daha iyisini bulamayacağı için biraz zammı gözden çıkardı. zaten yevmiye olarak veriyodu gün sonu. bi on lira daha fazla verecekti zam dediği bu. başka bişey değil yani. 10 alıyodum diyelim. 20 alcaktım. kazandırdığım paraya baksan , ne 10 ne 20 milyar. aldığım para 10dan 20. böyleydi işte kapitalizm. amk harbi iyi çekmişim la ben. :D valla bak. bugün burda bırakayım beyler. hikayenin son bölümü burası. başlangıcı gördünüz. gelişme bölümünde herşeyi anlattım nerdeyse. ve şimdi son ve sonuç bölümündeyiz. bu bölümüde partlar halinde anlatıp bitiricem hikayeyi. kendinize iyi bakın şimdilik. uykusuzluktan parmaklarım havada kalıyo. yazamıyorum. 3 saatlik uykuyla duruyorum 12 saattir çalışıyorum ölcem artık. valla bakılmıyo yazılara. hadi öptüm hepinizi.Tümünü Göster
-
-
1.
0Reserved sayfa 6
-
1.
başlık yok! burası bom boş!