0
ofisten içeri adım atmış bilgisayarımı açmış ve yarıda bıraktığım programı yazmaya başlamış olarak buldum kendimi yine düşüncelere dalarken beynim gerekli fonksiyonların hepsini yerine getiriyordu bunu son zamanlar da çok sık yaşamaya başlamıştım bunun ilk olduğu zamanı zar zor hatırlıyorum lise yılımda olmalıydım sanırım derslerde başlamıştı bu olay ders anlatılırken farklı bir şeyler düşünürken hocanın bana dersle alakalı soru sormasıyla beraber her şeyi anlatmıştım buna kendim de şaşırmıştım ilk zamanlar ama sonradan çok hoşuma gitmişti şimdi ise bu olaydan sıkılmaya başladım hayatımı yaşayamıyordum bu yüzden gerçi yaşadığıma hayat denemezdi “gayfe ister misin beyim” aniden beni düşünce dünyasından alan bu sözler ofisin çaycısına aitti benimle konuşan tek varlık o idi bu dünya da hayır anlamında başımı salladım gözlerimi tekrar işime çevirmek için bilgisayar ekranına baktığım anda programın sonu anldıbına gelen kodu yazdığımı fark ettim bu da neyin nesiydi şimdi ne ara yazmıştım kahrolası programı kesinlikle hata olmalıydı daha dün bu programın 1 haftası var diye kendime yaptığım telkinleri hatırlıyorum çalıştırma tuşuna bastığımda hatasız bir şekilde kodun ekranda çalışmasını izledim sonra gözüm başka masalara ilişti ama ofiste benden başka kimse yoktu saatin öğle molasına geldiğini gördüm yine zaman kaybı yaşıyordum artık zaman benim için bilinmezlikti karışıklıktı takvim yapraklarını koparmaz olmuştum çoğu zaman Pazar olasına rağmen düşüncelere daldığım için kendimi ofisin kilitli kapısını zorlarken buluyordum zaten az yakan arabaları sevmemin de nedeni ofise zamanlı zamansız gidişim değil miydi?