/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 6626.
    +51
    *
    hiç bi tak bilmiyordum.
    annemin gidişini sorgulamamış ve bir süre de dönmesini beklemiştim,
    ama sonra alıştım yokluğuna;
    yargılamadım annemi.
    canı istemiş ve gitmişti annem benim gözümde.
    ve anlatmaya başladı annem;
    -ömer, biliyorum, ailemizin dağılmasında en çok abini suçluyorsun, her şeyin onun karıştığı kavgayla başladığı düşünüyorsun. ama bizi mahfeden abin değil baban oldu. ben çok çektim babanızdan ömer. ablandan başka hiç biriniz bilmediniz ama çok çektim. önce pavyonlara takılmaya başladı, her gece eve sarhoş geliyordu, bazen pavyondan bi kadınla olduğunu ağzından kaçırıyordu. sineye çektim hep ömer. erkekler bu yaşta yapar, sonra durulur dedim. görmezden geldim. baban benim sevdiğim ilk adamdı ömer. biz birbirimizi severek evlendik. sevdiğin insanın bir başkasının koynundan çıkıp gecenin bi yarısında senin yatağına girmesi çok acıtır, bilemezsin. ama bi süre dayandım ben. sonra abinin olayı oldu, kanı deli akıyor işte, engel olamadık, o kendi kaderini kendisi çizdi, baban geride kalan evlatlarına sahip çıkacağına iyice yoldan çıktı. birlikte olduğu kadının resmini gösteriyordu bana, seni boşayıp bunu alıcam dediği de çok oldu. yine sustum ömer, hep sustum. komşuların yüzüne bakamaz oldum. mahallede herkes biliyordu nerdeyse. gören eden çok olmuştu babanı başka bir kadınla. kadınlık gururu diye bi şey kalmamıştı artık, kimsenin yüzüne bakamaz oldum ve çareyi kaçmakta buldum ömer. konuşamadım size, bi tek ablana anlattım, kadın o, anlardı beni, ama siz anlamazdınız, üzülürdünüz sadece, hatta belki de babanıza kin beslerdiniz, ben onu da istemedim ve kaçtım ömer... dedi
    cümlelerini bitirirken gözleri dolu dolu olmuştu.
    annemin gözlerimizin önünde çektiği acıları görememiştik, gözyaşlarını silememiştik.
    babam o an yanımızda olsaydı belki gerçekten de annemin dediği gibi nefret eder, kin beslerdim belki de ama,
    o an babam uzakta olduğu için, onu gerçekten özlediğim için ve belki de bir daha göremeyeceğimi düşündüğüm için o kötü duyguları barındıramadım o an.
    sadece üzülmüştüm, çok üzülmüştüm, anneme üzülmüştüm.
    -peki ablamın durumunu, selim'in gittiğini falan nasıl öğrendin anne. dedim
    -oğlum ben bu mahalleye gelin geldiğimde daha 18 yaşındaydım, sen hesap et kaç yıl olmuş. dedi
    annemin demek istediğini anlamıştım.
    illa ki eşi dostu vardı burda olanları anneme ispikleyecek.
    sorsam da söylemeyeceği için "kim" diye sormadım, uzatmadım.
    -peki anne gidecek misin tekrar, temelli mi burdasın. dedim
    -en azından ablanın doğumuna kadar burdayım oğlum. dedi
    sevinmiştim lan beyler.
    en az 3-4 ay daha burdaydı annem.
    saat 8'e geliyordu.
    -acıktın mı. diye sordu annem.
    -vallahi acıktım gibi sanki anne ama evde bi şey yok, bi şeyler alıp geleyim mi. dedim
    -du bakalım. diyerek ayaklandı annem.
    dolaplardan bulduklarını tezgahın üzerine koydu.
    bi şeyler yapıyordu.
    aradan 15 dk geçmişti ki mis gibi mercimeğin kokusu sardı evi.
    mercimek çorbası yapmıştı annem.
    çorbayı daha ocaktan almamıştı ki ben fırladım ekmek almaya.
    "keşke selim burda olsaydı, onu gönderirdim ekmek almaya" diye geçirirken içimden aslında selim'i de özlediğimi farkettim.
    1 ekmek aldım ve geldim eve.
    eve döndüğümde sofra çoktan kurulmuştu. oturdum yere.
    yanına bir de soğan kırdık ki sorma mis.
    afiyetle içtik çorbalarımızı. gerçekten mi çok güzeldi yoksa çok özlediğim için mi öyle geliyordu bilmiyorum ama o çorbanın tadını hala hatırlarım lan beyler..
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      -1
      ilk şuku kikikik
      ···
   tümünü göster