+1
Çok sonraları, dört yıl önce, yine böyle bi yaz, mühendisliği anlamsız bir şekilde, ortada hiçbir neden yokken bırakıp zağar gibi sokaklarda gezdigim sıralarda aynı duyguyu yeniden hissettim. Kız arkadaşımla Beşiktaştaki çay bahçesinde oturuyorduk. Namık ciddiyeti vardı suratında. Ben Bi çay daha içer misin diyecekken söz girdi ve Ben gelecegimi düşünmek zorundayım Umut. Kusura bakma dedi. iyiydik lan demek istedim diyemedim. Gidişini izledim. Artık kaşar oldum, bi daha hissetmem derken bu sefer asker ocağına sigarayı bırakmaya çalıştıgım sıralarda yakaladı beni duygu. Telefondaki ses çok ciddiydi bu sefer. iyiydik landiyebildim bu sefer. Telefonu kapattım. Ağladım, çok ağladım. Ağlarken sakızım ağzımdan düştü. Ben hiç çok ciddi kararlar alamadım, karar alanlara arkadan baktım.