+8
Heyecanlı heyecanlı o gün gidip Kerim abiden, fındık , fıstık, kaju ne varsa aldım. Cafer abi sadece fıstık satıyordu. Ama benim gözüm daha yüksekti. O günü biraz heyecanlı, birazda düşünceli bitirmek zorunda kaldım. Kafamı yastığa koyduğumda yarın ne tak yiyeceğim amk diye düşünmekten alamadım kendimi.
Ertesi gün uyanıp güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra , sepetimin içini çeşit çeşit kuruyemişlerimi dizdim. içimde biraz heyecan biraz tedirginlikle dışarı çıkıp kıraathane, kafe ne varsa önünü gezip satış yapmaya çalıştım. ilk bir yere girdim, sonra başka bir yere , sonra başka bir yere... Ama o kadar gezmeme rağmen 1 satış bile yapamadım. Hevesim kırılmaya başlamıştı. Kolumdaki sepetimle yakınlardaki bir büfeye gittim. Kendime içecek bir şeyler alıp fıstıklardan birini yemeye karar verdim. Satış yapmaya çalışırken epeyde yorulmuştum. Büfenin sahibi genç , fırlama bir tipe benziyordu. Kolumdaki kuruyemişleri görünce ufak bir muhabbet başladı aramızda.
-Ustam o kuruyemişleri nerelerde satıyorsun ?
-Valla hocam yeni başladım satmaya ama görüldüğü gibi pek başarılıda değilim.
-Kaça satıyorsun ?
-Yani değişiyor. 1.5tlden başlıyor işte.
-Gerçekten mi ya , valla benim alış fiyatımdan daha ucuz muallakler biz pahalı veriyor. Karım daha az oluyor. Malum bende nöbetçi eczane gibiyim. Gece içki almaya gelen oluyor , yanında çerez, kuru yemiş alıyor. Ben senden o sepetin hepsini alıyorum uyarsa.