gelenektendir, isimler ve kişilerin bazı özellikleri gerçeğini tutmayacak ifşa olmasın. başlıktaki resim öylesine bir anlamı yok.

bir kış akşamı mavi banyo terliği ve bornozla oturup maymun zütü gibi somurtarak "ulan en büyük derdi sevgili bulmak olan boş beleş adamlar köşeyi dönüp mutlu oluyor ben neden bu kadar uğraşmama rağmen bu kadar kötü şeyler yaşıyorum" diye düşünürken elektrikler kesildi. dışarıda şiddetli yağmur vardı, normaldir ama yine de bi sigortaya bakayım dedim el fenerini alıp baktım sigorta atmamıştı. uyumaya karar verdim pijamalarımı giydim ve yattım, yağmuru severim binler saatte daha erkendi hemen zütümü devirip zıbarmak yerine biraz düşünmeye ve yağmuru izlemeye karar verdim belki elektrik gelir diye.

put gibi gözlerimi penceremden görünen ağacın tepesine diktim bi süre yağmuru izledim sonra şimşeğin ışığında ağacın yapraklarının arasında tuhaf bir şey olduğu hissine kapıldım. olay çabuk gerçekleştiği için emin olmanın yolu yoktu sadece az çok buruna benzer bir şey seçebildiğimi hatırladım. "ağaç lan bu, yapraklardır ne olacak" diye düşünsem de ister istemez tırsmıştım kalkıp hala şarjı olan laptopumdan bilgisayarda olan bir şeyler izlemeye karar verdim öyle böyle derken koltukta biraz gözlerimi kapatayım derken sızmışım. uyandığımda laptop masada şarja bağlıydı ve yatağımda olması gereken yorgan üstümde örtülüydü. tek yaşıyordum haliyle baya kıllandım ama kendimi gibe gibe kendi işim olduğuna ve gece yarısı uyku sersemi olduğum için hatırlamadığıma inandırdım. bu olay bir kaç kere daha olduktan sonra baya baya huylanmaya başladım.