Ev "Amin" nidaları ile çınlarken yatak odasının kapısı açıldı ve önce yanakları al al olmuş Busenaz sonra bütün gece hiç uyumadığı her halinden belli olan yorgun ve halsiz Remzi Tayyar dışarı çıktı. Zerrin in sesi bir kuş gibi içeri çınlattı " Günaydınnnnn ey ay yüzlüm günaydın uzun adamım sana elcağızımla kahvaltı hazırladım." Remzi Tayyar saatine baktı ve henüz vakit olduğuna kanaat getirerek kahvaltı masasına oturdu. O yemeğe başlamadan kimse başlamadı. Doğuştan gelen bir lider havası vardı büyük küçük herkes üzerinde bu etkiyi uyandırıyordu. Çayından ilk yudumu hüpürdeterek çeker çekmez diğerleri de yemeğe başladılar. Masanın baş köşesine Remzi Tayyar ı oturtmuşlar saygıda kusur etmiyorlardı. Kahvaltının ortasına doğru Vedat çekinerek "Rahat ettin mi ay yüzlüm. Bir eksiğimiz bir gediğimiz var mı bizden bir şey istermisin?" diye sordu. Remzi Tayyar ayağa kalktı ve masanın başında hitabet sanatının tüm inceliklerini kullanarak konuşmaya başladı " Sizzz! Siz benim ezilmiş dışlanmış insanlarım. Beni o kadar çok mutlu ettinizkiiii sizler için ne yapabilirim diye düşündüm bütün geceeeee!" Herkes adamın gözlerinin içine bakıyordu. Gözlerinden iki damla yaş süzülen Haşmet amca ay yüzlüsünün sözünü farkında olmadan keserek haykırdı " HÜLOĞĞĞĞĞĞĞ GÖTÜNÜN KILIYIZZZZZZZZZZ" Remzi Tayyar tebessüm etti yaşlı adama ve devam etti " Siz bana neler yapabileceğimi bir kez daha gösterdiniz ey halkım! Sizin vefakar cefakar tavırlarınız beni cesaretlendirdi. Artık ben sadece sizi mutlu etmek için yaşayacağım ve bu kapıdan çıktıktan sonra önce üst katlardaki aileleri sonra yan apartmanları yan sokakları yan mahalleleri mutlu edeceğim. Sonra tüm şehir. Daha sonra tüm ülkeyi sıra ile mutlu edeceğim. Bu ülkenin yarısı sizin gibi olsa dünya bizleri konuşur. Herşeyinize talibim ey güzel insanlar. Lütfen beni herkese anlatın beni merak etsinler ben gidemiyorsam onlar bana gelsinler. Herkese Allah dediğimi söyleyin ! Herkese mazlum olduğumu söyleyin ! Herkese nasıl beraber sabah namazı kıldığımızdan bahsedin ! Ben sadece sizler için varım. Bunu unutmayın ve herşeyinizi bana verin! " Konuşması bittiğinde ondan başka herkes ağlıyordu. Bu büyük insan genç yakışıklı ayyüzlü uzun adam kapıya doğru ilerledi. Geriye bir bakıp tüm sevimliliği ve nurlu yüzüyle arkasında bıraktığı bu dava arkadaşlarına el sallayarak çıktı. Vedat kapanan kapının ardından bakarak o son duygusal sözü söyledi " GÜLE GÜLE AY YÜZLÜM BiZ SANA DOYMADIK DOYMAYACAĞIZ" Remzi Tayyar ağır adımlarla apartmanda yürürken "Gerçekten bu ülkenin yüzde ellisi böyle insanlar ise herkesi mutlu etmem çok uzun sürecek" diye hayıflanıyordu. Üst kattaki komşunun kapısının önüne geldiğinde kendini büyük bir gürültü ile yere attı ve içinden " Hadi ya nasip" dedi...