ben ertesi gün oldu kalktım dolabı açtım dolapta 2 tane yumurta biraz zeytin vardı biraz margarinden başka pazardan aldığımız ama hiç kullanmadığımız daha doğrusu kullanıcak yemek yapamadığımız 2 baş soğan duruyordu neyse çayı koydum yumurtaları kırdım hazırladım süper bir omlet hazırladım bu iboyuda uyandırdım tavaya gömüldük sohbete başladık;

ibo: ne yapıcaksın bro bugün dersin varmı
Nakaoult: var bilader ama öğleden sonra önce gidip hakanla görüşücem şu iş konusunu
ibo:kardeş konuş banada bulursa rahatlarız biraz elimiz bollaşır
Nakaoult: tamam kanka hadi topla sofrayı ben hazırladım sen de kaldır yannan dedim yaktım bi lark geçtim bi ayağı kırık koltuğumuza uzandım tv açtım ntv sporda akşamdan kalan iddam vardı sonuçlara bakıyorum falan 40 tl koymuştum iddadan 2 liralık yapmıştım sonra sigaramı daha bir keyifle içmeye başladım amq yemeğin üzerine elimdede sofradan kalkarken içtiğim çayın yarısını yudumluyorum havada güzel bahçedende püfür püfür rüzgarla aheste dans ederek camdaki sineklikten süzülen toprak ve yeşillik kokusu lan o an içimde bir mutluluk hissettim o sırada kapı çaldı ama bildiğin yumrukluyor birisi kapıyı bir yandan zile basıyor ben sıçradım noluyo lan!! diye ibo da mutfaktan fırladı hayırdır noldu diye kapının deliğinden baktık hakan kan ter içinde kapıya vuruyor arkasına bakıyor ikide bir neyse açtık kapıyı attı içeriye kendini kapıyı kapatın hemen dedi kapattık pencereleri falan kapattı hemen ne oldu dedik durun anlatıcam dedi camın kenarından dışarıyı izledi elinde bir büyük bir spor çantası o an dışarda takım elbiseli eli silahlı elemanlar sağa sola koşturuyor neyse onlar ileri doğru koştu hakan ne oldu kim bu adamlar ne istiyorlar kardeş senden polis çağıralım dedim hayır gerek yok size bir teklifim var dedi çantayı açtı balya balya banknotlar hepsi 200 lük o an orda ne kadar para olabiliceğini bilmiyorum tahmin de edemiyorum hiç görmemişim o kadar para nerden bilicem ama küçük dilimi yuttum heyecandan damağım kurudu oturun şöyle dedi başladı anlatmaya.