-
26.
+4 -1Evet beyler, bu benim içimde yaşadığım dertler ve bir o kadarda içimdeki yeni filizlenen aşk beni yeniden içe kapanıklılık kaosuna sürüklemeye yetiyordu. Ama daha farklı bir şeyler yapmalıydım. Hep utangaç, çekingen ola ola nereye kadar diyip içimde utangaç bini durdurmaya başladım. Neyse bizim atölye dersimiz vardı ve sınıflar ayrılıyordu. Bir gün yine atölye dersindeydik. Burçin'de oradaydı. Hoca yapacağımız maketleri filan gösteriyordu. Herkes pür dikkat izliyordu çünkü bu maketlerden not alacaktık. Sonra bizim binlere filan baktım da teki başka yere bakmıyor. Yani bir tek benim ilgim kaymış bir tek ben sevdiğim kızı biraz daha göreyim diye bakıyordum. Ama öyle mal mal bakmıyordum tabi ya kafamı masaya koyar bakardım ya da başka yere bakar gibi bakardım. Bazen bana baktığını görür kafamı hemen çevirirdim. Ama nedense bana bakarken yüzünde bi tebessüm belirirdi. Bu tebessüm beni Dünya'nın en mutlu insanı yapmaya yeterdi. Ama sonra bizim binlerin söyledikleri aklıma geldi resmen dalga geçmişlerdi ve aklımdan bi an olsun çıkmıyordu. Eve gittim ve aynanın karşısına geçtim boş boş baktım dakikalarca. içimden kendimle kavga ediyordum kendime küfürler saydırıyordum. Neden böylesin? Neden çekimsersin? Neden diğerleri gibi değilsin ? Neden her söyleneni gibine takıyorsun ? Neden hep kaybediyorsun ? Neden?
Evet daha belki de her şeyin başlangıcıydı küçüktüm ama arkadaşlarım neden benim gibi değildi ?
Belki de yaşadığım şeyler ergensel triplerdi. Hatta belki de Burçin'de benden hoşlanıyordu.
Ama hiç inandırıcı gelmiyordu söylediklerim nedense söylediğime ben bile inanmaz hale gelmiştim. Başta dedim ya kimse giblemezdi diye ben bile artık kendi söylediklerimi giblemiyordum...
başlık yok! burası bom boş!