/i/Tespit

  1. 51.
    0
    Ac belgesel izle kendini gelistir vb. diyorsun, ben bu dediklerini yapiyordum ama kimse benle insanin kozmosdaki yerini, abdulaziz'in avrupa seyahatini ya da sentetik biyolojiyi konusmuyor, arada tek tük çıkar şansın varsa. Velakin turabi sunu yapmis, su dizide bu olmus , şu ünlü bu ünlüyü gibmis dedigin zaman sıkıcı olmuyorsun, sözgelimi diyalektik materyalizm hakkinda bir sey ortaya attiginda insanlarin dikkatini cekemiyorsun. Büyük ihtimalle de böyle yaptigimda ne kadar sıkıcı oldugumla yaftalaniyorum. Galiba bu yüzden icsellestim. insanlarla genelde konusmaya tenezzul etmiyorum. Yani yüzeysel bakildigina biraz egoist bir davranış.
    Aslında dediğin sey sokratesin dedikleri. Sokrates cok bildiğini iddia eden kişilere ne kadar az bildiğini tenkit ettirecek şekilde sorular sorarmis; az bildiğini iddia edenlere de aslinda ne kadar cok bildiğini tenkit ettirecek şeyler yaparmış. Sokrates'in felsefesinde de "Unom Scio Me Nihil Scire" yani 'Bildiğim tek şey hicbir sey bilmedigimdir" sözü one çıkar. Bu söz matematiksel olarak bile kanitlanir:
    Bilgi sonsuzdur, ne kadar sey ogrenirsek ogrenelim bizim bildiklerimiz sınırlıdır. Simdi matematikteki limit konusu aklimiza gelsin. Bir sayinin sonsuza bölümü neye eşittir? Sıfıra.
    Malesef bu ulkede genellikle kamuya naksedilen akademik programlar zayiflama formulleri ya da şu padisah şu cariyeyi kovalarken düşüp ölmüşten öteye gitmiyor. istisnalari tabi ki mevcut ama genele baktigimizda böyle.
    Eyyorlamam bu kadar katilabilirsiniz, katilmayabilirsiniz, ancak benim bu konuda fikirlerim ya böyledir ya da bundan hallice.
    ···
    1. 1.
      +1
      ilk dediklerin hariç hepsine katılıyorum panpa bırak sen sıkıcı ol boşver şöyle bak olaya amk sence yaşadıkları hayat çokmu eğlenceli ? bence değil çünkü hepsi aynı şeylerle sonuçlanıyor konuşmak istersen pm at panpa
      ···
    2. 2.
      +2
      gibtiret ya, goethe ne diyor "anlayamayacaklara anlatma sakın bilebileceğin en güzel gerçekleri". Aslında şu sözden epey ders çıkarılır, sonuna kadar haklısın ama senin felsefe biraz pesimizme kaymış. bırak onlar kimin kimi gibtiğiyle ilgilensin, biz felsefe-bilim-teoloji vb. konuları araştıralım, öğrenelim. onların konuştuğu şeyler bizim için zaten basit, gidip rahatlıkla konuşulabilecek şeyler. biz zor olanı başaralım: ilkokul öğrencisi seviyesindekilerle değil profesör seviyesindeki insanlarla konuşacak kadar birikimimiz olsun, onlar bu hayatı eğlencesine yaşıyorsa biz de zevk aldığımız şeyleri yapalım, illa gidip onlarla konuşmak zorunda değiliz. yeri geldiğinde onların basit konuşmalarına da katlanmadan, kendimizi üstad veya alim addederek olacak iş değil bu. zaten bu sorunun da iki çözümü var, ya arkadaşlıktan feragat edeceksin ya da bilgiyle gelen kibrinden.
      ···
   tümünü göster