+3
Kütüphaneden geliyorum, yolda giderken sürekli benim töremden olmayan başkalaşmış, hayatı figüran gibi yaşayan tek etkinliği çocuk doğurmak olan kürt-arap töresini benimsemiş ataerkilliğin kölesi olmuş ve popüler kültürün kendisine dayattığını kabul eden yurttaşlar gördüm.
Kütüphanede ise çerkes Ethem'in Nutuk'a cevabı diye bir kitap gördüm, yayınevi ise Derin Tarih idi. Yolda şunu fark ettim,1970 den itibaren tarih alanında basılan eser kürtçü-dinci neoliberal politikalara göre basılmaktadır.Son dönemde Osmanlı ikle ilgili büyük kanlı meseleler Batı Üniversitelerinin tezlerine dayandırılmakta halbuki Osmanlı olaylarını aynı Batı olaylardan kısa bir süre sonra zaten irdelemişti, örneğin Ermeni meselesinde dahi uluslararası komisyon Ermenielrin masum olmadığına hüküm vermişti.
Ethem i değerlendirirken ununttuğumuz birçok şey var, Ethem adeta günümüzdeki iş adamalrı ve aşiret ağaları gibi bir adamdı, nüfuzluydu ve Kuşçubaşu Eşref'in(Çerkes ve hain)
sağ koluydu. Düşmanlığı cumhuriyet rejimine değil, doğudaki kürt aşiret ağaları gibi imtiyazını yitirmesineydi. Sonrasında da zaten Yunanistan'a kaçtı ve 1954 yılında olsa gerek öldü.
Kuşçubaşının kürt aşiret ağası Şeyh Bedirhan ile ilişkisini bilmeden Ethem'i konuşamayız. Ethem'in Kuşçubaşı ile olan yakınlığını bilmeden ve mal varlıklarını da bilmeden bu olayı irdeleyemeyiz.Her ne kadar 150'likler de vatan hainlerinin 89 'u Çerkes olsa da bu ülkeye yani ülkelerine sadık kalmış Çerkes yurttaşlar da var, örneğin ben şayet bir Türk ırkçısı olarak ,Hikmet Boran a ve Ali Kılıç'a hayranım.
çerkesler saçma sapan mikromilliyetçi hezeyanlarla Ethem gibileri savunmamalı Hikmet Boran-Ali Kılıç gibi isimleri varken,Çerkesler Türklere saldırmamalı ki Rusya varken.
Selam ve dua ile, Tanrı Türk kanlı ve Türk zihinlileri korusun.