-
5001.
+42*Tümünü Göster
kasaya yaklaşmadan durarak
-buranın sahibi tanıdık, biz az öderiz, karışma sen, başka yerde sen ısmarlarsın. dedim kibarca.
güzel bi bahane olduğu için gamze 1-2 kemküm etse de çok da uzatmamıştı.
emrah önüme geçerek kasaya yaklaştı.
ben de egale olmuştum.
gamzeyle ufak ufak kapıya doğru yürüyorduk.
emrah hala gelmeyince dışarı çıktık gamzeyle.
ama ben hala emrah'ı görebiliyordum.
bi türlü ödeyememişti hesabı.
bi sıkıntı olduğu belliydi.
-sen burda bekle ben bi lavaboya gideyim olur mu. dedim gamzeye.
-olur. dedi ve beklemeye başladı
ben çaktırmadan kasaya gittim
hesapta 120 lira yazıyordu.
"be amk bi de içsek arabanın anahtarını bırakıp çıkıcaz demek" diye söylendim içimden.
emrah da muhtemelen o kadar geleceğini bilmediği için hazırlıksız yakalanmıştı.
-abi gamze seni bekliyor dışarda. dedim garsona mevzuyu çaktırmadan.
emrah anlayarak dışarı çıktı direk.
ben de zor da olsa 120 lirayı denkleştirip verdim hesabı ve çıktım peşlerinden dışarı.
emrah deminki zor durumdan dolayı biraz sıkılmıştı.
yüzünden belli oluyordu.
"rahat ol, hallettim" der gibisinden bi bakış attım gamze görmeden emrah'a.
biraz rahatlamıştı.
iskeleden çıkmak üzereydik ki gamze eliyle az önce gösterdiğimiz kayığı göstererek.
-bu mu sizin kayık. dedi
-evet. dedi emrah "aklını gibeyim senin" der gibi bana bakarak.
-beni de gezdirir misiniz bi ara. dedi gamze
ben "gezdiririz" diyecektim ki emrah daha fazla sinirlenmesin diye girmedim lafa
gamze'nin hala cevap beklediğini gören emrah
-gezdiririz. dedi zoraki bi şekilde.
sevinmişti gamze.
arabaya doğru yürümeye başladık.
ben yine o banka bakıyordum ama boştu bu sefer.
"geleceksin" dedim içimden.
arabaya bindik. önce gamze'yi bıraktık evine.
çok güzel bir gün geçirdiğini söyleyerek ikimize de teşekkür etti gamze.
emrah çocuklar gibi şendi.
onu yıllar sonra böyle görmek herşeye rağmen beni de çok mutlu etmişti.
sonra emrah'ı bıraktım evine ve ben de döndüm eve.
arabayı durağa park edip eve çıktım.
üzerimi değiştirdim ve ses olsun diye televizyonu açarak karşısındaki koltuğa uzandım.
eylül'ü düşünüyordum yine.
mesaj atmak için elim telefona gitse de,
"kızı bi rahat bırak amk" dedim içimden ve telefonu tekrar koydum cebime.
saat 10'a geliyordu.
sonra eylül'ün "yaz ömer.." mesajı geldi aklıma.
içerden bi kağıt kalem alıp başladım yazmaya. ve dediği gibi yapmıştım. yaşadığım, hissettiğim her şeyi en ince ayrıntısına kadar yazdım. yazmak iyi gelmişti, biraz da olsa rahatlamıştım.
sonra çekyata uzandım tekrar ve televizyonun karşısında uyuyakaldım.
telefonun sesine uyandım.
gözümü açtığımda henüz sabah olmamıştı.
"noluyo lan" diyerek cebimden çıkarttım telefonu.
saat gece 3'ü gösteriyor ve bu saatte ceyda arıyordu.
başlık yok! burası bom boş!