https://www.youtube.com/watch?v=Mwy-ZxbKoms
ilk biralarımız çoktan bitmişti bile. ikinci biraları söyledim ben. açtık yine içmeye başladık. bir süre kendimi toplamaya çalıştım ve artık söylemem gerekiyordu.
-ayşe seninle konuşmam gereken bir şey var.
-nedir o hayatım ( biraz tedirgin bir ses tonuyla )
-bunu sana nasıl söyleceğimi bilmiyorum. hatta ilişkimizi bozmasından da korkuyorum ama senden bazı şeyleri saklayarak kendime vicdan azabı çektirmek, sana da sevdiğin adamın kim olduğunu bilmeden bir ömür sunmak hata olur. belki sana bunları en başından söylemeliydim. sürekli aklımda olsa, hatta saklamak söylememek istesemde , vicdanım daha ağır bastı. bunu şu ana kadar kimseye de anlatmadım. sadece sana anlatmak istiyorum.
-seni dinliyorum aşkım ( aşkım diyor ama dudakları falan titriyor, yani dokunsam ağlayacak amk. hiç benden öyle bir şey beklemiyor. zaten aramızda on numara o ana kadar..)
-ayşe benim izmirde pis bir yaşantım vardı. genel ev tarzı bir klubte, pis işlerle uğraşıyordum. (bunun yüzü düştü baya ama dinlemeye devam ediyor.) nasıl söylenir bu bilmiyorum ama, kumar oynatıyordum , parti düzenliyordum, hatta oradaki hayat kadınlarını pazarlayıp , satıyordum. geçmişimden utanıyorum ama geçmişimi geride bırakamıyorum ayşe. oradaki hayat kadınlarından birine gönlümü kaptırdım. çalışmaya devam ettim. hayat kadınlarının arasında pis bir hayatım vardı buraya gelmeden önce.
anlattıklarım karşısıda ayşe iyice şok olmuştu. o kadar güvendiği aşık olduğu, elini yüzünü korkmadan öptüğü adam pekekent olduğunu ilan ediyordu. haklıydı da. bir süre cevap vermesini bekledim ama sadece gözlerimin içine baktı. hatta uzun uzun baktı. sonra birden bekleyen muson yağmurları yağmaya başladı ayşenin gözlerinden. gözlerimin içine bakarak ağlıyordu. ne yapacağımı bilemiyordum. onun içindeki acısı beni de gibmişti. arkamızda güzel hareketli müzikler çalmasına rağmen ikimizde birbirimizin gözünün içine bakarak ağlamaya başladık. sadece bakışıp ağlıyorduk...